Page 358 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 358

7.5 Kanunların Amaçsal Yorumu                                       339

                         7.5.6  Ekelöf’e Göre Kanunların Amaçsal Yorumlanması. Birden
                                Fazla Amaç

                         Ekelöf’ün yöntemini, çoğu zaman birbiriyle çelişen, çok sayıda amaca sahip hükümlere
                         uygulamak özellikle zordur.
                            Özel hukukta, tarafların menfaatleri birbiriyle rekabet hâlindedir; örneğin haksız fiil-
                         lerde, mağdurun tazminat alma menfaati, haksız fiilde bulunduğu iddia edilen kişinin
                         hukuki güvenliği ile rekabet hâlindedir. Kamu hukukunda da amaçla ilgili bir dizi hu-
                         sus, farklı yönlere işaret etmektedir. Vergi hukuku hükümleri yorumlanırken, devletin
                         mali menfaatlerinin mükelleflere yönelik hukuki güvenliğinin, ticaret ve sanayinin et-
                         kinliğini korumaya yönelik kamu yararının, yetkili makamların kanunun uygulanması-
                         nın  kolay  hâle  getirilmesindeki  menfaatlerinin  vb.  tartılması  ve  dengelenmesi  gerek-
                         mektedir. Cezai hükümler söz konusu olduğunda, diğer hususların yanı sıra, genel cay-
                         dırıcılık, kişinin tekrar suç işlemesinin önlenmesi, suçluların ıslahı ve adil ceza ideali
                         konularının dikkate alınması gerekmektedir. Ekelöf’ün yukarıda alıntılanan prosedüre
                         ilişkin örneğinde dahi birbiriyle çelişen amaçlar bulunabilir. Ekelöf, iki ayrı mahkeme
                         sürecinin gerektireceği zaman, para ve çaba bakımından sağlanacak tasarrufu vurgula-
                         maktadır.  Ancak  bu,  dikkate  alınması  gereken  tek  amaç  değildir.  Eğer  öyle  olsaydı,
                         iddianamede  yapılacak  tüm  değişikliklere  izin  verilirdi.  Elbette,  rekabet  eden  amaç,
                         sanığa hukuki güvenlik sağlanması, özellikle de sanığın, iddianamenin öngörülemeyen
                         bir şekilde ve sürekli olarak değiştirilmesi yoluyla taciz edilmesinden korunmasıdır.
                            Doğrudan ve dolaylı amaçlardan da söz edilebilir. Dolayısıyla haksız fiil hukukun-
                         daki bir hüküm doğrudan belirli bir tür zararı tazmin etmeyi hedeflerken, dolaylı olarak
                         ekonomik  verimliliği  artırmayı  amaçlayabilir.  “Dolayısıyla  herhangi  bir  kurala  veya
                         genellikle davranışı yönlendiren başka bir ilkeye bir veya daha fazla ‘anlık’ (en düşük
                         düzeydeki) hedef, bir veya daha fazla ‘ara’ hedef ve bir veya daha fazla ‘nihai’ (daha
                         yüksek düzeydeki) hedef atfedebiliriz.” (Summers 1982, 64; karşılaştırma için: Wein-
                         berger ve Weinberger 1979, 142).
                            Ayrıca 1) değerlendirilen hükmün amaçları, 2) bu hükümle bağlantılı diğer hükümle-
                         rin amaçları, 3) hükmün ait olduğu hukuk alanına (örneğin ceza hukuku) özgü amaçlar
                         ve 4) tüm hukuk sisteminde ortak olan amaçlarla ilgili hususlar (örneğin hukuki güven-
                         liği  koruma  amacı)  arasında  ayrım  yapılması  gereklidir.  Aslında,  tüm  hukuki  somut
                         nedenler  ve  otorite  dayanakları,  bu  tür  amaçlar  olarak  sunulabilir.  Bunların  hepsi
                         Ekelöf’ün  yöntemiyle,  yani  olağan  davalarda  kanun  hükmünün  lafzi  yorumlamasının
                         sonuçlarından çıkarılabilir mi? Yalnızca bazıları bu şekilde çıkarılabiliyorsa diğerlerinin
                         neden göz ardı edilmesi gerekiyor? Sonuç olarak, Ekelöf’ün yöntemi fazla basittir.


                         7.5.7  Ekelöf’e Göre Kanunların Amaçsal Yorumlanması. Hukukun
                                Yorumlayıcı Yöntemleri ve Kaynakları Listesinin
                                Sınırlandırılması
                         Ekelöf, sadelik adına hukukun kaynaklarını ve hukuki yöntemleri en aza indirmektedir.
                         İlke  olarak,  kişinin  kanunu,  kanunun  sonuçlarını  ve  bu  sonuçlardan  hangilerinin  iyi
                         olduğuna dair kendi yargılarını dikkate alması gerekmektedir.
   353   354   355   356   357   358   359   360   361   362   363