Page 194 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 194

YARGISAL GEREKÇELENDİRME TEORİSİ

                            a)  Kelimeler Kastettikleri Anlamdadır

                            Hukuk,  dil  ile  kaleme  alınır  ve  dil  olmaksızın  var  olamaz.  Bu
                        basmakalıp ifadeyi, somut olayda dikkate almaya kalkarsak, ifade-
                        nin tüm aldatıcılığı ve tam anlamıyla temelsiz oluşu kendini ortaya
                        koyacaktır.  Bununla  birlikte  ilk  bakışta,  hukukçular  dile  tamamen
                        güvenebiliyor  gibi  görünmektedir. Dil  ile  yaşanan  onca  deneyimden
                        sonra,  kelimelerin  kastettikleri  anlama  geldiğini  söylemek  mümkün-
                           43
                        dür.  O halde bir norm metninde “gerçekten” ne yazdığı, önemli hu-
                        kuki bir mesele hakkında “gerçekten” ne söylendiği bilinmek isteni-
                        yorsa, bunu “ortaya çıkarmak”, “tespit etmek” için sadece metnin ke-
                                                       44
                        limelerine sadık kalmak gerekir.
                                                                              45
                            Öncü  bir  metodolojik  figür  olarak  “lafzi  yorum” ,  hukukçular
                                                                46
                        için  bu  hususu  en  iyi  şekilde  ifade  eder.   Bu  yorum  aynı  zamanda
                        meşrulaştırma şekli olarak da işlev görür. Ayrıca, hukukçunun yasal
                        düzenlemeleri okurken özel gerekliliklere tabi olduğuna dikkat çeker.
                        Hukukçu, metinden herhangi bir çıkarım yapmak zorunda değildir ve
                        metnin detaylı olarak ne anlama gelebileceği konusunda hukukçunun
                        bütünüyle kendi kişisel yorumunu oluşturma serbestisi bulunmamak-
                        tadır. Bilakis, hukukçu metinde yazılı olana, yani metinde kullanılan
                        kelimelerin anlamına tam olarak bağlı kalmalıdır. Eğer bunu yaparsa,
                        hukukçunun kendi yorumu meşrulaşmış olur ve böylelikle bu yoruma




                        43    Örneğin Davidson anlam sorununun temel problemini şu şekilde özetlemiştir:
                            “Kelimelerin kastettikleri tek bir anlamı haiz olması ne demektir?” Davidson,
                            Einleitung, in: Davidson, Wahrheit und Interpretation, 1986, s. 9 vd., 9.
                        44    Bu  görüşün  eleştirisi  için  bkz.  Christensen,  Die  leere  Schatztruhe.  Wenn  die
                            Sprache die Erwartung der Juristinnen enttäuscht, in: Juridicum 3, 1997, s. 33
                            vd.  Daha  ayrıntılı  bilgi  için  bkz.  Müller/Christensen/Sokolowski,  Rechtstext
                            und Textarbeit, 1997, s. 19 vd.
                        45    Bu konuya ilişkin bkz. Christensen, Was heißt Gesetzesbindung? 1989, s. 68
                            vd.
                        46    Ayrıntılı bilgi için bkz. Müller/Christensen/Sokolowski, Rechtstext und Textar-
                            beit, 1997, Teil Ⅰ.

                        192
   189   190   191   192   193   194   195   196   197   198   199