Page 243 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 243

Unutulmuş Pragmatik Bağlar:
                                        Mahkeme Kararlarının Dilsel, Sosyal ve Argümantatif Koşulları

                        karşı karşıya değildir, aksine biri diğeri kadar iyi olan iki anlam karşı
                        karşıyadır.
                            Bu sebeple anlam, bir gerekçe sağlayıcısı olamaz. Bu konuda, ge-
                        rekçeye dair bir başvuru merci olarak yer alabilecek normatif bir esas
                        bulunmamaktadır.  Anlam,  daha  ziyade  hukuki  metin  çalışmasının
                        konusudur.  Hukuki  kararlar  gerekçelendirilmeye  yönelik  yalnızca,
                        anlamın da beslendiği rezervuardan, yani yargılamaya katılanlar tara-
                        fından  ileri  sürülen  bütün  argümanlardan  faydalanabilir.  Bu  sebeple
                        hukukçu, anlama ilişkin tespitlerini, yalnızca bu tespitlerin bir anlam
                        ifade ettiği ihtilaftan, yani hukuka ilişkin karardan hareketle gerekçe-
                        lendirebilir. 188   Hukukçu,  belirlediği  ve  belirlemek  zorunda  olduğu
                        semantik için hukuki kanaatler hakkında karar verme sanatının kural-
                        ları  uyarınca burada  bir bütün  olarak  esas  alınan,  geniş anlamda  bir
                        argüman sunmak zorundadır.

                            Bir kişinin diğerini ne zaman “aşağıladığı” sözlükten değil, top-
                        lumda hangi sözlü kabalıklara müsamaha gösterilip gösterilmeyeceği
                        düşüncesinden  hareketle  belirlenir.  “Yükümlülükler”  de  semantik
                        özelliklerden  değil,  ticari  işlemlerin  medeni  bir  şekilde  yürütülmesi
                        adına vazgeçilemez olduğu düşünülen  davranış biçimlerinden  ortaya
                        çıkmaktadır. Ve bir VW-Transporter’ın bir “omnibüs” olarak nitelen-
                        dirilip nitelendirilmeyeceği, bu araçla yolcu taşıyan kişiye ne tür yü-
                        kümlülükler yüklenmek istendiğine bağlıdır. Hukukçular dile dayana-
                        rak karar vermezler. Dilde bulunan norm metinleri hakkındaki anlam
                        çatışmalarına karar verirler.

                            Hukukçular, yorum kurallarını araç olarak kullanırlar. Anlam, bü-
                        tüncüldür. Bu sebeple dilsel ifadelerin bu anlamdaki kullanımı yalnız-
                        ca tutarlılığıyla (Konsistenz), makul olmasıyla ve söz konusu sistemde
                        kabul edilmesiyle, kısaca zorunlu ve dolayısıyla bağlayıcı olduğu dü-
                        şünülen kanaatler için önem arz eden uyum vasıtasıyla gerekçelendiri-


                        188   Konuya  ilişkin  ayrıca  bkz.  Christensen,  Was  heißt  Gesetzesbindung.  Eine
                            rechtslinguistische Untersuchung, 1989, s. 227 vd., özellikle 234 vd.

                                                                                        241
   238   239   240   241   242   243   244   245   246   247   248