Page 309 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 309

Unutulmuş Pragmatik Bağlar:
                                        Mahkeme Kararlarının Dilsel, Sosyal ve Argümantatif Koşulları

                            b)  Yargılama Sürecinin Bağlı Efendisi Olarak Hâkim
                            Hukuki yargılama süreci, hakkında karar verilecek, söylemsel ola-
                        rak düzenlenmiş bir talep şeklinde başlar. Başlangıçta bu alan, tarafla-
                        rın hakimiyeti altındadır. Hâkim, resmi yetkisiyle yargılama sürecini
                        başlatarak bu süreci söylemsel seyrine bıraktıktan sonra, yargılamada
                        artık  etkili  olan  duruşma  salonudur.  Kuşkusuz  söz  hakkı  yalnızca
                        hâkimindir. Hâkim bu hakkını kullanmak da zorundadır. Zira hâkim
                        tarafları  bundan  mahrum  bırakamaz.  Ve  tarafların  bu  hakkı  her  ele
                        geçirdiklerinde hâkimin hakimiyeti son bulur. Ve hâkim aynı şekilde
                        kalıcı olarak bu hakimiyetini geri kazanmalıdır. Bir kişiyi hâkim ya-
                        pan cübbesi değildir. Cübbe, olsa olsa bu göreve resmi olarak atanan
                        kişinin  mesleğini  gösterir.  Hâkim,  nominal  olarak  atandığı  ve  buna
                        uygun olarak sahip olduğu yorumlama ve karar verme yetkisinin nişa-
                        nını herkesin görebileceği bir şekilde taşır. Fakat tıpkı duruşma salo-
                        nunun salt bir kulis olarak kalması gibi, bu işaretlere uygun söylemsel
                        eylem vasıtasıyla hukuki anlamları pratik olarak ve herkese açık bir
                        şekilde  verilmediği  müddetçe,  bu  nişan  yalnızca  bir  aksesuar  olarak
                        kalır.

                            Cübbeler  ve  mahkeme  salonları  da  anlamlarını  yalnızca  “kulla-
                        nımları”  yoluyla  kazanırlar.  Dolayısıyla  hâkim  de  makamının  nişanı
                        sayesinde  yargılama  sürecinin  efendisi  haline  gelmez.  Bu  nişanlar
                        daha ziyade, hâkimin yargılamaya katılanlara bir katılan gibi davrana-
                        cağına ve onlarla ilgileneceğine dair verilmiş bir söze işaret eder. Öy-
                        leyse bu, hâkimin uygulamaları ve yargılama sürecindeki müdahalele-
                        ri yoluyla “görünür” bir şekilde yerine getirmesi gereken bir sözdür.
                        Hâkimden,  usul  kurallarının  öngördüğü  ve  uygulanmasından  ziyade
                        oluşumlarının değerlendirilmesi gereken kurallara, yani “oyunun ku-
                        rallarına”  uyması  beklenir.  Hâkim,  kendisini  eylemlerine  böyle  bir
                        anlam kazandıracak şekilde sunmayı başarırsa, hukukun vücut bulmuş








                                                                                        307
   304   305   306   307   308   309   310   311   312   313   314