Page 365 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 365
346 7. Hukuki Muhakeme Yöntemleri
Kanunu’nun 9. kısmının 1. maddesinin (dolandırıcılıkla ilgili) kapsamına giriyor olma-
sına rağmen, dolandırıcılık suçundan sorumlu değildir. Hangi norm genel ve hangisi
özeldir? Kanun bu soruyu “her ne kadar”, “olmadıkça”, “haricinde”, “aşağıda belirtilen-
ler uyarınca”, “daha geniş ölçüde” gibi sözcükler ve benzeri ifadeler kullanarak açık bir
şekilde yanıtlayabilir.
Bazı durumlarda, özellikle de bir kanunun uygulama alanının tamamen bir diğer ka-
nunun kapsamına girdiği davalarda, kanundaki hiçbir ifade açıkça belirtmese dahi yanıt
nettir.
Böylelikle Ceza Kanunu’nun 3. kısmının “doğumda çocuğunu öldüren kadın” ile ilgili 3. mad-
desi, “başka bir kimsenin hayatına son veren bir kişi” konusunu daha sert bir şekilde ele alan 3.
kısmın 1. maddesine bir istisna oluşturur.
Ancak birçok durum belirsizdir ve bu nedenle çeşitli nedenlerin tartılmasına ve denge-
lenmesine dayanılması gerekir.
Bir işverenin vergi ödemek için çalışanlarının maaşlarından bir miktar kesinti yaptı-
ğını ve işverenin iflasının yaklaştığını varsayalım. Bu miktarı vergi makamlarına öder-
se, Ceza Kanunu’nun 11. kısmının 4. maddesi uyarınca alacaklıları arasında taraf tutma-
sı nedeniyle cezalandırılabilir. Ödemezse, Vergi Tahsilat Yönetmeliği’nin 81. maddesi
uyarınca cezalandırılabilir. Yönetmeliğin hükmü, Kanun hükmüne kıyasla “özel norm”
teşkil ediyorsa, bu durumda ödemeyi vergi makamlarına yapması gerekir ancak aksi
yöndeki görüşün lehine olan nedenler de vardır (karşılaştırma için: İsveç Hukuk Dergisi
(Svensk Juristtidning) 1958, rf. 63).
C8) Sonraki tarihli bir genel norm, önceki tarihli ancak özel bir normla uyumsuz ise
önceki tarihli özel normun uygulanması gerekir.
Buradan hareketle, 1932 tarihli Kambiyo Senetleri Kanunu, 1936 tarihli Senetler Kanunu’na kıyasla
daha az geneldir çünkü kambiyo senedi de bir senet türüdür. Bu nedenle, bu kanunlardan ilki, ikincisi-
nin bir istisnası olarak değerlendirilmelidir.
Böylelikle çatışma normu C7, C6’dan daha önemlidir. Ancak bazı nedenler, öncelik
sırasının tersine çevrilmesini destekleyebilir.
C9) Farklı emsal kararları uzlaştırmak mümkün değilse, hangisinin en önemli olduğu-
nu tespit etmek gerekir. Bu tespiti yaparken aşağıdaki koşullar uygulanabilir:
a. Yüksek Mahkeme kararları, yerel mahkemelerin kararlarına göre daha fazla otorite-
ye sahiptir.
b. Yüksek Mahkeme kararları arasında en önemli olanlar, genel kurulda alınanlardır.
c. Yeni emsal kararlar tarafından onaylanmayan eski emsal kararlar, kural olarak yeni
emsal kararlardan daha az otoriteye sahiptir.
d. Mahkeme heyeti içerisinde görüş ayrılıkları varsa veya emsal karar eleştirilmişse,
emsal kararın değeri azalır.
e. Bir emsal kararın otoritesi, (örneğin yeterince açık bir mevzuat kapsamında olmayan)
bir alanda yasal bir düzenlemeye yönelik güçlü bir ihtiyaç olması durumunda artar.
f. Yayımlanan davalar, yayımlanmayan davalardan daha fazla otoriteye sahiptir.
g. NJA’da tam olarak yayımlanan davalar, özet olarak rapor edilen davalardan daha
fazla otoriteye sahiptir.