Page 282 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 282

YARGISAL GEREKÇELENDİRME TEORİSİ

                        ve  yargılamadaki  menfaatlerinin  korunmasını  amaçladıkları  bir  etkileşim
                        sayesinde inşa edilir. “Mekânsal, fiziksel koşullardan başlayarak, yargılama-
                        nın  seyrinden  davaya  ilişkin  ‘olgulara’  kadar  ceza  yargılamasını  oluşturan
                        unsurların ve durumların tamamı, kesintisiz bir süreç içinde ilk olarak etkile-
                        şimde bulunanlar tarafından ve etkileşimde bulunanlar arasında üretilen ve
                                                                                      307
                        ayrıca  karşılıklı  olarak  açıklanan  özellikler  şeklinde  ortaya  çıkar.”   Bu
                        husus yaş, cinsiyet ve ırk gibi görünüşte değiştirilemez ve “var olan” özellik-
                                                 308
                        lerden, kişinin inandırıcılığı  gibi gayretli çabaların sonucu olarak kendili-
                        ğinden  ortaya  çıkan  özelliklere  veyahut  hâkimin  davadaki  tarafsızlığından
                        “doğal  olarak”  yargılamadaki  “tartışma  konusu  olaya”  kadar  uzanır.  Söz
                        konusu olay – gözlemci radar imgesinde olduğundan farklı olarak − kolayca
                        gözlemlenebilir değildir, daha ziyade hâkimin tam anlamıyla “esaslı” bir rol
                        oynadığı, hukuki olayın inşası için tasarlanmış iletişimsel bir çaba ile ilgili-
                           309
                        dir.
                            Yargılama  sürecindeki  katılımcıların  bütün  bunları  nasıl  yaptığı
                        hakkında bir spekülasyon yaratmaya gerek yoktur. Aynı zamanda bi-
                        lim insanının, katılımcıların gerçekte ne yaptıklarını şimdilik söyleme-
                        sine de ihtiyaç yoktur. Kendi gerçekliklerinin yaratıcıları olarak katı-
                        lımcılar, bu hususu en iyi kendileri bilirler. Katılımcılar, kendilerine
                        yetecek  kadar  “metodolog”lardır.  Onlar,  sürekli  olarak  birbirlerine
                        kendi “bakış açılarını”, yorumlarını izah etmeyi, niyetlerini ve amaçla-
                        rını “açıklamayı” ve buna uygun davranmayı iyi bilirler. O halde katı-
                        lımcıların eylemleri, tek başına kendi anlayışlarının indeksini taşır ve
                        bunlar  tarafından  da  şekillendirilmiştir.  Eğer  bu  anlayış  açıklığa  ka-
                        vuşturulmak  isteniyorsa,  yargılamaya  doğrudan  katılan  kişilerin  ey-


                        307   Löschper,  Bausteine  für  eine  psychologische  Theorie  richterlichen  Urteilens,
                            1999, s. 338 vd.
                        308   Bu konuda kapsamlı bir çalışma için bkz. Wolff/Hermann Müller, Kompetente
                            Skepsis. Eine konversationsanalytische Untersuchung  zur Glaubwürdigkeit in
                            Strafverfahren, 1997.
                        309   Bu kapsamlı, ampirik çalışmaya da ayrıca bkz. Schmid/Drosdeck/Detlef Koch,
                            Der Rechtsfall − ein richterliches Konstrukt, 1997.

                        280
   277   278   279   280   281   282   283   284   285   286   287