Page 153 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 153
138 7. Hukuki Realizm: Hukuki Analizin Konusu Olarak Kitap Üstündeki Değil, Pratikteki Hukuk
veya diğer bazı zihinsel durumlarına konu olup olmadıklarına bağlı değildir. Masa
ve sandalyeler, çatallar ve bıçaklar, kayalar ve taşlar, bir realist ontolojinin kabul et-
tiği ortak, yerel varlıkların önemsiz örnekleridir. Benzer şekilde, gezegenler, yıldız-
lar, galaksiler, pulsarlar, beyaz ışıklı cüce yıldızlar, kara delikler, manyetik alanlar,
radyoaktif radyasyon ve benzer görüngüler, makro ölçekli astronomi ve fizik ala-
nında “dünyanın teçhizatını” oluşturur. Kurumsal olgular, varlıkları, paylaşılan bek-
lentiler (Lewis), belirli görüngülerin toplu olarak kabul edilmesi veya tanınması an-
lamında “biz-yönelimsellik” (Searle), karşılıklı beklentiler (Lagerspetz), ya da belir-
li görüngüler karşısında topluluk üyeleri arasında karşılıklı beklentilerin ve iş bir-
likçi eğilimlerin (den Hartogh) birleşimi olarak tanımlanan, topluluktaki belirli tea-
müllerin varlığına bağlı olduğundan, bu konuda çok daha gizemlidir.
Benzer şekilde, bireysel bir insan zihni tarafından başlatılmış olan, ancak daha
sonra herhangi bir insan aklının içeriğinden bağımsızlık kazanmış olma anlamında
“nesnelleştirilen” yaygın olarak paylaşılan şeyler, varlıklar veya eserler olduğu fik-
ri, teamüli olgular alanına aittir. Bunlar, Avusturyalı felsefeci Karl Popper’ın (1902-
1994) üçlü ontolojik planının bir parçası olarak kendisinin Üçüncü Dünya olarak
adlandırdığı yerde yer alıyorlar. Popper’a göre, nesnelleştirilmiş fikirlerin ve kültü-
rel eserlerin Üçüncü Dünyası, hem fiziksel nesnelerin ya da fiziksel durumların Bi-
rinci Dünyası’ndan hem de zihinsel durumların ya da bireysel insan bilinci durum-
larının İkinci Dünyası’ndan ayırt edilmelidir. Üçüncü Dünya varlıkları arasında,
2
örneğin, matematiksel figürler, bilimsel kuramlar ve semboller (Newton’un yer çe-
kimi kuramı, Einstein’ın genel görelilik kuramı, Heisenberg belirsizlik ilkesi, E =
2
mc formülü), sanat eserleri (Leonardo da Vinci’nin Mona Lisa’sı, Michelange-
lo’nun Davud’u, Arvo Pärt’ın Tabula Rasa’sı), para birimleri ve yasal kurumlar
(evlilikler; sözleşmeler; geçerli vasiyetler; ipotekli gayrimenkul satışı; ulusal anaya-
sa; daha sonra Maastricht, Amsterdam, Nice ve Lizbon Antlaşmaları ile değiştirilen
başlangıçtaki Roma Antlaşması) yer alır. Bununla birlikte, Popper’ın Üçüncü Dün-
yası’nda yaşayan varlıkların bir realist ontoloji alanının dışında yer almasına gerek
yoktur. İlk olarak Ilkka Niiniluoto realist ontoloji anlayışının bir parçası olarak ku-
rumsal, teamül ile bağlı olguların varlığını kabul etmiştir.
B) Semantik realizm, dilsel bir cümlenin ya da önermenin doğruluğunu, önerme ile dil
dışındaki dünyada bir görüngü ya da olgu bağlamı arasındaki tekabüliyet ilişkisi
olarak tanımlar. Tarskici öncüllere göre, S x’in “yağmur yağıyor” şeklindeki cümlesi
ya da önermesi, ancak ve ancak yağmur yağıyorsa doğrudur. Benzer şekilde, “n hu-
kuk normunun LC hukuk camiasında geçerli olduğu” anlamına gelen S Y cümlesi ya
da önermesi, ancak ve ancak n hukuk normunun LC hukuk camiasında geçerli ol-
ması durumunda geçerlidir. Tarskici öncüllere göre, bir cümlenin ya da önermenin
doğruluk değeri, önerme içeriğinin realitede geçerli olan ya da olmayan tekabül
eden olgu bağlamı ile, yani yağmur yağıp yağmadığı ve n hukuki normunun LC hu-
kuk camiasında geçerli olup olmadığı, karşılaştırılarak belirlenir. Tarski’nin se-
3
2 Popper, Objective Knowledge (Objektif Bilgi), s. 106 ve devamı.
3 Tarski’nin doğruluk kuramı ile ilgili olarak, Tarski, “The Concept of Truth in Formalized Langua-
ges” (“Biçimselleştirilmiş Dillerde Doğruluk Kavramı”); Niiniluoto, Critical Scientific Realism, s.
55-64; Pihlström, Tutkiiko tiede todellisuutta?, s. 45-52.