Page 306 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 306
6.6 Yasama Hazırlık Belgeleri 287
2. “Yasa koyucunun iradesi” kavramı bir başka şekilde de eleştirilebilir ve gerçekten de
diğerlerinin yanı sıra, Hägerström (1953, 17 ve devamı ile 354 ve devamı), Lunds-
tedt, Olivecrona (71 ve devamı ile 73 ve devamı) Uppsala ekolünün diğer temsilcile-
ri tarafından eleştirilmiştir. Bu kişiler, bu kavramın yasa koyucunun iradesiyle tüm
hukuk sistemini tek seferde ve aynı anda kucaklayan bir birey olduğu anlamına gele-
cek şekilde uyumlu bir biçimde anlaşılamayacağını vurgulamışlardır; karşılaştırma
için: yukarıdaki bölüm 5.5.2.
Bununla birlikte, kanunların öznel bir şekilde anlamlandırılması bu tür kurgulara da-
yanmak zorunda değildir. Elbette, kanunun yorumlamasını, kanunun amacıyla (ratio)
ilgili bilgiyi de içeren bir dizi öncülden türeten düzgün bir anlamlandırma yöntemi öne-
rilmektedir. Amacın, yasama sürecine katılan kişilerin iradesine ilişkin önermelerle
desteklendiği de doğrudur. Ancak ne amaç ne de kanunların önerilen anlamlandırması,
mantıksal olarak yalnızca bu iradenin tanımından çıkmaz. Sadece kesin öncüllerle ve
hukuk paradigması çerçevesinde doğru kabul edilen öncüllerle birlikte bu önermeleri
içeren bir diziden de çıkmaz.
Hazırlık belgelerinden yasama sürecine katılan kişinin psikolojik iradesine ilişkin
sonuca doğru atılan adım bir sıçramadır. Bu iradeyle ilgili bilgiden kanunun amacına
(ratio legis) atılan adım da bir diğer sıçramadır. Amaçtan kanunların önerilen anlamlan-
dırmasına atılan adım ise üçüncü bir sıçramadır. Üç sıçrama da bir dizi makul öncülden
türetilebilirlerse makul olabilirler.
Daha kesin olarak ifade etmek gerekirse, “öznel” yorumlayıcı sonuç ne kesin ne de
ön varsayılmış olmakla birlikte bazı makul öncülleri içeren karmaşık bir dizi öncülden
türetilebilir. Dolayısıyla sonuç, aşağıdakileri içeren bir dizi makul öncülden çıkabilir:
a. Hazırlık belgelerinde yapılan bazı resmî açıklamalar,
b. Hazırlık belgelerinin kanunların anlamlandırılmasını ne şekilde etkilemesine izin
verilmesi gerektiğini söyleyen bazı kaynak normlar; diğerlerinin yanı sıra, farklı
kişilerin resmî açıklamaları arasında nasıl bir öncelik sırası kurulması ve böylece
çelişkilerin nasıl ortadan kaldırılması gerektiği,
c. Bu resmî açıklamaların genellikle yasama sürecine katılan çeşitli (her zaman aynı
olmayan) kişilerin sahip olduğu çeşitli (ne kalıcı ne de üniter olmayan) niyetleri
ifade ettiği hipotezi ve son olarak,
d. Hem bu resmî açıklamaları hem de bu açıklamaların kanunların anlamlandırılma-
sında somut bir şekilde kullanılmasını destekleyen genel ilkelerin yanı sıra bazı
daha derin nedenler.
3. Kanunların öznel bir şekilde anlamlandırılmasının önündeki bir başka itiraz, bazı
istisnai durumlarda, hazırlık belgelerindeki bir açıklamanın bu açıklamayı dile geti-
ren kişinin gerçek niyetine uygun olmadığının kanıtlarla gösterilebileceği gerçeğine
dayanmaktadır.
Bununla birlikte, kanunların anlamlandırılmasında hazırlık belgeleri dikkate alınma-
lıdır çünkü bunlar, kural olarak, bu tür niyete karşılık gelirler. Kanunların öznel bir
şekilde anlamlandırılması uygulaması, bu normal durumu yansıtmaktadır. Hukukun
değişmezliğine yönelik gereksinim ve dolayısıyla kanunların anlamlandırılmasının