Page 136 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 136
HUKUKİ ARGÜMANTASYON TEORİSİ
koşulan kural, düzenleyici bir söz ediminin “yerine getirdiği” kurallarla
karıştırılmamalıdır. Bir astsubaya emretme yetkisi veren bir kural, belirli
bir durumda iyi bir emrin nasıl oluşturulması gerektiğini söyleyen bir ku-
raldan farklıdır.
Habermas’ın karşı görüşünün iki nedene dayandığı görülmektedir.
337
Bir yandan, Hare’in ve Strawson’ın açıklığa kavuşturdukları gibi, Ha-
bermas, “düzenleyici” olarak adlandırdığı bir dizi söz ediminde bir değer
veya yükümlülük yargısı şeklinde söylenen şeyin düzsöz anlamın bir par-
çası olduğunu göremez. Bu, örneğin ikazlar (Çalınmış parayı ona geri
vermelisin), tavsiyeler (Bu yardım eylemi iyidir) ve bu tür yargıların ba-
sit iddiaları için de geçerlidir. Bu açıdan Habermas, belirli bir nesneye
(reference) belirli bir özellik (sense) atfederek düzsöz anlamı açıklayan
338
Austin’in düştüğü hataya düşer. Öte yandan Habermas, düzsöz anlam
olarak normatif ifadeler (değer ve yükümlülük yargıları) içeren söz edim-
leri ile düzsöz anlam olarak normatif bir ifade içermeyen, ancak gelecek-
teki bir davranışa ilişkin bir ifade içeren, söz verme gibi söz edimlerini
tek bir söz edimi sınıfında birleştirir ve birbirinden oldukça farklı olan bu
339
söz edimlerini aynı şekilde ele alır.
Bu zorluklardan kaçınmak için, düzenleyici söz edimleri kavramı
bölünebilir. Düzsöz anlamı normatif bir ifadede (değer veya yükümlülük
yargısı) olan tüm söz edimleri, “normatif söz edimleri” olarak adlandırı-
labilir. Normatif söz edimleri, böylece kurucu olabilir. Aynı zamanda da
340
normatif bir ifadenin iddiası normatif bir söz edimi olabilir. Özür di-
leme gibi, bu alt sınıfa girmeyen düzenleyici söz edimlerinin sınanması,
bu düzenleyici söz edimi hakkındaki normatif bir söz ediminde ileri sü-
337 Bkz. R. M. Hare, Austin’s Distinction between Locutionary and Illocutionary
Acts, S. 107; R. M. Hare, Meaning and Speech Acts, S. 90; P. F. Strawson, Aus-
tin and “Locutionary Meaning”, S. 60; bkz. yukarıda S. 81 vd.
338 J. L. Austin, How to do things with Words, S. 92 vd.
339 Habermas’ın “düzenleyici” olarak adlandırdığı söz edimleri hakkında bkz. J. Ha-
bermas, Wahrheitstheorien, S. 228.
340 Bkz. yukarıda S. 85 vd.
134