Page 137 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 137

BAŞLICA PRATİK SÖYLEM TEORİLERİ

                        rülebilecek olan “A’nın özrü uygundu / uygun değildi” gibi tekil bir nor-
                        matif ifadenin değerlendirilmesiyle yapılmalıdır. Normatif söz edimi ol-
                        mayan düzenleyici söz edimleri, bu takdirde herhangi bir eylem gibi de-
                        ğerlendirilir.


                            5.   Söylemin Mantığı

                            Uzlaşım teorisine göre potansiyel olarak herkesin onaylaması, gerek
                        normatif olmayan bir ifadenin doğruluğu için gerekse normatif bir ifade-
                        nin doğruluğu için koşuldur. Bu hakikat ölçüsü iki zayıflık taşır: bir yan-
                        dan yerine getirilmesi mümkün değildir, diğer yandan yerine getirilse
                        dahi tek başına yeterli olmaz. Şimdiye kadar ölmüş insanlar, artık bir soh-
                        bete katılamayacağından ve kendilerini nasıl ifade edecekleri, kimse için
                        net olmadığından herkesin onayı alınamaz. Dahası, herkes kendisini
                        ifade edebilir olsa bile tesadüfen varılan bir uzlaşı, hakikat kriteri olarak
                                       341
                        hizmet edemez.  Böyle bir uzlaşı, örneğin, hataya veya zorlamaya da-
                        yalı olabilir.

                            Habermas, hakikat teorileri üzerine yazdığı makalede hakikat kriteri
                        olarak yalnızca gerekçelendirilmiş bir uzlaşının yeterli olduğunu kabul
                                                                       342
                        ederek bu zorlukların üstesinden gelmeye çalışır.  “Hakikatin anlamı
                        aslında bir uzlaşmaya varılması değildir. Daha ziyade herhangi bir za-
                        manda ve herhangi bir yerde bir söyleme katıldığımızda gerekçelendiril-
                        miş bir uzlaşmaya hizmet edecek koşullar altında bir uzlaşmaya varabil-
                               343
                        mektir.”  “Gerekçeli bir uzlaşmanın, “daha iyi olan argümanın gücüne”
                        dayanan bir uzlaşma olması gerekir. Peki, bir argümanı diğerinden daha
                        iyi yapan şey nedir ve daha iyi olan argümanın gücü nelerden oluşur?
                            Habermas, bu soruları bir söylem mantığı çerçevesinde açıklığa ka-
                                          344
                        vuşturmaya girişir.  Bir söylem mantığının konusu, argümantasyon



                        341  J. Habermas, Wahrheitstheorien, S. 239.
                        342   J. Habermas, a.g.e., S. 239.
                        343   J. Habermas, a.g.e., S. 239 vd.
                        344   J. Habermas, a.g.e., S. 240.

                                                                                        135
   132   133   134   135   136   137   138   139   140   141   142