Page 314 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 314
HUKUKİ ARGÜMANTASYON TEORİSİ
mantıksal çıkarım kalıpları olarak ifade edilmelerinin iki avantajı var-
dır: Böylece hem onların mantıksal yapıları anlaşılabilir hem de man-
tıksal olmayan içerikleri açık hale getirir.
Geleneksel nitelemeler oldukça farklı kalıpları bir araya getirirler.
Bazı öncüller eklenmeksizin, mantıksal olarak geçerli olan bir çıkarım
kalıbına örnek olarak, Klug tarafından tartışılan bir argumentum e
contrario durumu verilebilir:
(J.15) .(1) (x) (OGx → Fx)
(2) (x) (¬ Fx → ¬ OGx) (1) 189
(J.15), mantıksal olarak geçerli olan bir çıkarımdır. Bu kalıptaki bir
argümanın mümkün olması, kendisinden çıkartılan normun, (1)’de ve-
rilen mantıksal kalıba sahip olmasını gerektirir. Bu, yalnızca x’in bir F
olması halinde söz konusu hukuki sonucun ortaya çıkacağını düzenler.
Bunun böyle olup olmadığı ise onun yorumuna bağlıdır. Bu yorum sık-
lıkla norm metnindeki uygun olan ifadelere dayandırılabilse de aslında
çoğu zaman başka argümanlara da ihtiyaç duyulur. Hukuki söylemdeki
olası olan tüm argümanlar, bu türden başka argümanlar olarak kabul
190
edilebilir. (J.15) gibi basit bir kalıp bile kendisi bile akla gelebilecek
tüm hukuki argüman zenginliğine işaret eder. Bu, hukuki argümantas-
yonlarda mantıksal çıkarım kalıplarının kullanıldığı tüm durumlar için
191
geçerlidir.
189 Bu şema için bkz. U. Klug, a.g.e., S. 128. Semboller burada kullılalara uyarlan-
mıştır.
190 Klug’un bu tür durumlarda yalnızca teleolojik bir analizin gerekli olduğunu dü-
şünmesi, çok dar bir yaklaşımdır (U. Klug, a.g.e., S. 129). Teleolojik argümanlar,
burada olası olan argümanların yalnızca bir kısmını oluştururlar. Olgunun hukuki
sonucun ortaya çıkması için gerekli bir koşul içerdiğini gerekçelendirmek ama-
cıyla, örneğin, yasama organının iradesine atıf yapılabilir.
191 Önermeler mantığı şemasının çeşitli türlerinin hukuk önermeleriyle yorumlan-
ması hakkında Diederichsen’in sübjektif dava birleşmesine ilişkin örneği için
bkz. U. Diederichsen, a.g.e., S. 170 vd.
312