Page 171 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 171
Semantik Anlayışın Başarısızlığından Pragmatik Soruna Doğru
nun metninin “kendisi” ve hatta metinden bağımsız olarak ele alındı-
ğında bile kelimelerden, işaret zincirlerinden başka bir şey sunmaz.
Ve ihtilaf durumunda, metnin kanun olarak herhangi bir anlamı önce-
likle kelimenin tam anlamıyla tartışılmalıdır.
Dolayısıyla hukuk uğruna mücadele, davada hukuk olarak kanu-
nun ne anlama geldiğine ilişkin bir tartışma olarak tanımlanabilir.
Taraflar için mesele, metnin anlamına ilişkin belirli bir anlayışı, belirli
argümanlarla diğer anlayışlara karşı galip kılmaktır. Dolayısıyla an-
laşmazlık esasen dilsel kullanımla, anlamın farklı açıklamalarıyla ilgi-
lidir. Kanun, kişinin kendi hakkı üzerinde çatışan iddiası olarak çatış-
maya alan açar. İhtilaf (Konflikt), kanunla dile getirilebilir. Bu ancak
dilde ifade edilebilir; hatta öyle olmak zorundadır. Çünkü bu anlaş-
mazlıkta kanunun tarafların kendi ‘meselesine’ dair ne anlam ifade
ettiği noktasında iki uzlaşmaz iddia karşı karşıya gelir; dolayısıyla
ihtilaf bu konuda bir kararın semantik pratiğini gerektirir. İhtilaf için
anlamı bakımından metnin öznesi – ve dolayısıyla normatif metnin
anlamı üzerindeki iktidarın ‘merkezi’ – normatif metnin efendisi ola-
rak karar verme yetkisiyle donatılmış hukukçudur. Kuralı ‘somutlaştı-
rır’ ve tarafların beyanlarıyla ilgili olarak neyin hukuk olarak anlam
ifade ettiği, neyin ‘anlam açıklanması’ olarak sayıldığı ve belirleyici
olması gerektiği meselesinde söz sahibidir. Kanun, müzakere edilen
ihtilaf için kanun metninin belirli bir anlamının dayatılmasının karar-
laştırıldığı bir dilde hukuk uğruna mücadeleye bir çerçeve çizer.
Bu durum hukukun, ‘ortaya çıkışını’ kendisine borçlu olduğu ‘dil
ile mücadelesidir’. Dil, bu karar için metinden çıkarılan her bir öner-
menin reddedilebilirliğini (Negierbarkeit) bu önermeyi anlamlı kılma-
nın şartı kılarak geçerli nihai bir tespitin tek bir anlamla sınırlı kalma-
sını engeller. 410 Dil, ilkesel kararsızlığıyla, bağlayıcı karar için her-
410 Prensip olarak, çatışmanın hukuki bir uyuşmazlığa dönüştürülmesi hakkında
bkz. Lyotard, Der Widerstreit, 1987, s. 27 vd.
169