Page 172 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 172
YARGISAL GEREKÇELENDİRME TEORİSİ
hangi bir önermeyi olumsuzlayarak dışlama ve böylece kendi metinsel
anlamını kazanmasına yardımcı olma imkânı sunar.
d) Kararın Gerekçelendirme Yoluyla Sınırlandırılması
Şimdi, yorum biçimlerinin çatışmasının bilindik şekilde çözüm-
lenmesinden hangi sonucu çıkarabiliriz? Öncelikle, kararın bir sorun
olarak kaldığı sonucuna varırız. Çünkü bu durumda, Lyotard tarafın-
dan önerilen tanıklık bile çatışma için yardımcı olmamaktadır. Taraf-
ların beyanlarına (Sachvortrag) göre, tarafların her birine hak vermek
isteyen hâkime kâtip tarafından tam olarak bunu yapamayacağı hatır-
latılır ve bu nedenle hâkimin, kâtibe de hak vermesi gerekmektedir. 411
Hâkim için bu, karar vermesi gerektiği ve anlam dünyalarının çoğul-
luğuna tanıklık etmekle ve taraf tutmakla yetinemeyeceği anlamına
gelir. Söyleme dair temel normdan feragat etmek, bu nedenle “kuralın
(Herrschaft) gerekli olduğunu” 412 ve dolayısıyla normatif boşluktan
gelen kararı tanımak gerektiği anlamına mı gelir? Peki söylem teorisi-
ne dair postmodern eleştirinin zorunlu bir sonucu Carl Schmitt’e geri
dönüş müdür?
Söyleme dair temel normun reddedilmesi, yalnızca tartışmayı red-
deden katılımcı, diğerleriyle tartışmak zorunda kalmadan konuyla
ilgili kararı verdiğinde tahakküme yol açar. Bu sonuçtan kaçınılabilir.
Hem söylem teorisi hem de onun postmodern eleştirmenleri, yorum
biçimlerinin çatışmasına ve yargısal argümantasyona dışarıdan bak-
maktadır. Biri kendini kuralları koyan bir kanun koyucu olarak görür-
ken, diğeri kendini bir teşhisçi ve çatışmanın tanığı olarak görür. Her
ikisinin de ortak noktası, ihtilafı (Konflikt) çözülebilir ya da çözüle-
mez kılan bir meta-kural üzerine odaklanmalarıdır. Ancak içeriden
411 Seibert, Zeichen, Prozesse, 1996, s. 106.
412 Bu yönde bkz. Spaemann, Die Utopie des guten Herrschers. Eine Diskussion
zwischen Jürgen Habermas und Robert Spaemann, in: Spaemann, Zur Kritik
der politischen Utopie. Zehn Kapitel deutscher Philosophie, 1977, s. 127 vd., s.
136.
170