Page 34 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 34
YARGISAL GEREKÇELENDİRME TEORİSİ
19
rının kör noktasını oluşturur. Bu nedenle, üçüncü bölümde, özellikle
dilbilim ve yardımcı sosyal bilimler açısından unutulan pragmatik
bağlar gösterilecek ve ayrıntılı olarak açıklanacaktır. Çalışmanın son
bölümü olan dördüncü bölümünde, normatif, özellikle de anayasal
esaslara dayalı, uygulamanın bir yansıması olarak hukuki muhakeme-
nin argümantasyon teorisine özgü yapısı ortaya konarak ve gelişen
hukuk metodolojisi kültürünün argümantasyon sürecinin çeşitli nokta-
larında üstlendiği rolü göstermek için farklı düzeylerde çok sayıda
örnek kullanılarak soruna yönelik çözüm için bir bakış açısı sunulması
amaçlanmıştır.
Son olarak gelinen noktada bir hususun vurgulanması gerekmek-
tedir: Mahkemelerin temelde hali hazırda yürüttükleri faaliyetlerden
farklı bir şey yapması tarafımızdan arzu edilmemektedir. Sadece bu-
güne kadar yaptıklarını daha açık bir bilinçle gerçekleştirmelerini bek-
liyoruz. Bunun, tam da uygulamanın bu zamana kadarki metodolojik
*
imajının (Selbstbild) mevcut yargılamanın karmaşıklığının gerisinde
kalmasından kaynaklanan bir dizi hatayı önleyeceğini umuyoruz. Bu
metot (Methode) muhafazakâr bir metottur. Anayasanın gereklilikleri
için gerçek bir zemin sağlamak amacıyla uygulama becerilerinin bil-
giye dönüştürülmesi amaçlanmaktadır. Böylelikle, umuyoruz ki, Ana-
yasanın gereklilikleri çerçevesinde hukukta “iyi” muhakemenin ne
olduğu gerçekçi bir “pratik teorisi” ile ortaya konulabilir. Yol gösterici
hipotezimiz – çalışmanın devamında daha ayrıntılı olarak gerekçelen-
dirilmiştir –, yargılama sürecinin, kanun metni noktasında bir anlam
çatışmasının sergilenmesine hizmet ettiği ve gerekçelendirmenin rolü-
19 Luhmann ve Derrida’nın teorilerinin karşılaştırılmasında gözlemin kör noktası-
nı ele almanın farklı yolları için bkz. Binczek, Im Medium der Schrift, Münih
2000, s. 31 vd.
* Çevirmen notu: Benlik imajı olarak da çevrilebilecek olan bu kelime, genellikle
değişime oldukça dirençli bir tür zihinsel resmi ifade eder (özeleştiri). Yalnızca
başkaları tarafından gerçekleştirilen nesnel bir araştırma için potansiyel olarak
mevcut olan ayrıntıları değil, aynı zamanda kişilerin kendileri hakkında kişisel
olarak öğrendikleri öğeleri de tasvir etmektedir.
32