Page 8 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 8

Ön Söz                                                               vii

                         bunlar normal koşullar altında bilgiye karşılık gelmektedir. Realite, ona ilişkin bilgi düze-
                         yimize bağlı değildir ama bilgi realiteye bağlıdır. Hukukta ise bu geleneksel düzen tersine
                         çevrilmektedir: İlk olarak bilgiye veya (belki de daha iyisi) gerekçelendirilmiş bir kurama
                         sahibiz; ikinci ve çıkarımsal olarak ise, bu kuramın nesnesine sahibiz. Hukuki realitenin
                         doğası, bu konudaki gerekçelendirilmiş kuramlarımıza dayanmakta olup gerekçelendiril-
                         miş kuramlarımız hukuki realitenin doğasına bağlı değildir. Bu husus söz konusu makale-
                         de açıkça ele alınmasa da bence sıranın bu şekilde tersine çevrilmesi şu durumla ilgilidir:
                         Hukuk,  toplumsal  realitenin  bir  parçasıdır  ve  toplumsal  realite  söz  konusu  olduğunda,
                         görüşlerimiz realitelere dayalı olarak şekillenmemektedir; aksine realiteler - çok karmaşık
                         bir şekilde - bu realitelere ilişkin görüşlerimize bağlı olmaktadır.
                            Peczenik’in tutarlılıkçılığının bir sonucu, tutarlılık için bir ölçüte ihtiyaç duymuş olması-
                         dır. Peczenik, Hukuk ve Muhakeme Üzerine’de ortaya çıkan son derece karmaşık kuram için
                                                                         7
                         Alexy ile birlikte yazdığı makalenin sonuçlarını kullanmıştır.  İlgili makalede ifade edilen
                         görüşleri hiçbir zaman terk etmemekle birlikte, her şeyin kuramının iyi bir tutarlılık kuramı
                         olacağı  görüşünün  ortaya  çıkaracağı  sonuçlar  konusunda  oldukça  meraklıydı.  “Her  şey”
                         yalnızca fiziksel dünya ve bu dünyanın kanunları gibi tüm geleneksel bilgi nesnelerini değil
                         aynı zamanda toplumsal dünyayı, ahlak da dâhil olmak üzere “olması gereken”in evrenini
                         ve  burada  ele  alınan  amaçlarla  ilgili  olarak  kuramın  benimsenmesine  ve  reddedilmesine
                         yönelik standartları içermektedir. Tutarlı bir kuram bu standartları içeriyorsa, tutarlılık için
                         kuramın  rasyonel  olarak  benimsenmesi  gereken  tamamlayıcı  düşünceleri  de  içermesi  ve
                         rasyonel olarak reddedilmesi gereken diğer tamamlayıcı düşünceleri dışlaması gerekir. Bu,
                         düşüncenin benimsenmesi ve reddedilmesine yönelik standartların artık tutarlılık özellikleri-
                         nin bir parçası olmasının şart koşulmadığı, bu seçimin tutarlı kuramın kendisine bırakılabile-
                         ceği anlamına gelmektedir. Tutarlılık için geriye kalan tek gereksinim, tutarlı bir kuramda,
                         kuramın kendisine göre kabul edilmesi gereken her şeyi içermesi ve yine kuramın kendisine
                                                               8
                         göre  reddedilmesi  gereken  şeyleri  dışlamasıdır. Tutarlılıkla  ilgili  bu  soyut  görüş,  kabul
                         edilmesi gereken şeyleri belirlemenin zorluklarını ortadan kaldırmasa da bu zorlukları tutar-
                         lılığın tanımından uzaklaştırarak, tutarlı bir kuramın özelliklerine doğru taşımaktadır. Pecze-
                         nik, son kitabında “Alexy-Peczenik tutarlılık ölçütleri, genel bir felsefi tutarlılık kuramından
                         ziyade, hukuki bir hukuk kuramının kabul edilmesi için gereken unsurlar olarak görünmek-
                              9
                         tedir.”  ifadesine yer vererek bu görüşü benimsemiş görünmektedir.
                            Peczenik’in tutarlılığının önemli bir yönü, tutarlılığın makul dayanaktan ve gerekçe-
                         lerin  tartılmasından  temel  aldığı  görüşüdür.  Peczenik’in  Hukuk ve Muhakeme  Üzeri-
                         ne’yi  yazdığı  tarihte  rasyonellik  paradigması  hâlâ  tümdengelimsel  olarak  geçerli  bir
                         argümandı.  Bu  argümanlarla ilgili  sorun,  argüman  zincirinin  gücünün  öncüllerin  akla
                         yatkınlığı ile ters orantılı olmasıdır. Örneğin:

                         Tüm hırsızlar cezalandırılabilir
                         John bir hırsızdır
                         John cezalandırılabilir

                         7    R. Alexy ve A. Peczenik, “The Concept of Coherence and its Significance for Discursive Rationa-
                            lity” (“Tutarlılık Kavramı ve Söylemsel Rasyonelitedeki Önemi”), Ratio Juris 3 (1990), 130-147.
                         8    J.C. Hage, “Law and Coherence” (“Hukuk ve Tutarlılık”), Ratio Juris 17 (2004), 87-105.
                         9  Scientia Juris, 147.
   3   4   5   6   7   8   9   10   11   12   13