Page 22 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 22

GİRİŞLER

                             reken bazı kanıtlar. Bunu söylediğimde, benzer eylem kanıtı testini uygulamayacağım,
                             çünkü bu davada bunu yapmam için Savcılık tarafından gerçekten resmî bir talep olma-
                             dığını  görüyorum,  ancak  yine  de  bu, tüm  iddiaları  birazdan  gözden  geçirdiğimde  ele
                             alacağım tartışmalı bir nokta, çünkü bu bilgide savcılığın benden değerlendirmemi iste-
                             diği tek bir suçlama var, diyelim ki, bu mahkemenin, Bay Smith’in yargılanmasına ka-
                             rar verilen 4 Ağustos tarihli bir soygunu içeren Bay Smith hakkında gerçekleştirdiği ay-
                             rı bir ön duruşmada ifade veren Jones adında bir tanık ile arasındaki kanıtların benzerli-
                             ği (bu suçlamalar, affedersiniz, üç ve dört olmak üzere, iki iddia olacaktı).
                           Bu girişi edebî bir bağlama yerleştirecek olsaydık hâkimin James Joyce’un Ulysses’i ile
                         ünlü olan bilinç akışı tekniğini taklit ettiğini söyleyebilirdik. Yukarıdaki paragraf ilerle-
                         dikçe hâkimin suçlamayı gözden kaçırdığını, sorunları (ve sorun olmayanları) hatırladığını
                         ve en iyi nasıl başlayacağına karar vermek için mücadele ettiğini gözlemleyebiliriz. Oku-
                         yucular olarak düşünceyi eylemde gözlemleyerek gözlemciler hâline geliriz. Sözlü karar-
                         ları  hazırlamak  için  zaman  yetersizliği  göz  önüne  alındığında  bu  tür  ihmaller  belki  de
                         kaçınılmazdır. Ancak  söz  konusu ihmaller, hâkimin düşünme sürecini  değil,  ürünü yani
                         gerekçeli kararın neyle ilgili olduğunu bilmek isteyen dinleyicilerin ve okuyucuların sab-
                         rını zorlayacaklardır.
                           Bir davanın sonunda ara vermeksizin irticalen verilen sözlü karara ne kadar yaklaşılırsa
                         bilinç akışına da o kadar yaklaşılmış olur. Esprili bir hâkim, bir sözlü kararının başlangıcın-
                         da sonucunu asla vermediğini çünkü o zaman fikrini değiştiremediğini gözlemlemiştir. Ace-
                         lemiz olduğunda bazen yanımızda bir harita  olmadan evden ayrılır, ilerledikçe yönümüzü
                         keşfedeceğimizi umarız.
                           Keşif metaforu burada uygundur çünkü yazma süreci hakkında, yazmanın (veya konuş-
                         manın) ne düşündüğümüzü keşfetmenin bir aracı olabileceği şeklindeki önemli bir gerçeği
                         öne sürer. Ortak bir deneyim bu anlayışı göstermektedir. Kavramsal bir sorun üzerinde boş
                         yere derinlemesine mücadele edersiniz; daha sonra sorunu bir meslektaşınız üzerinde dene-
                         meye karar verirsiniz; sorunu ona açıklarken yarı yola varmış olursunuz; meslektaşınız ce-
                         vap vermeden önce bir ampul aniden söner; cevabı verdiği için meslektaşınıza teşekkür eder
                         ve  çalışmaya  geri  dönersiniz.  Roman  yazarı  E.M.  Forster,  “söylediklerimi  görene  kadar”
                         şeklinde  alaycı  bir  şekilde  “Ne  düşündüğümü  nasıl  söyleyebilirim”  der.  Bu,  bir  hâkimin,
                         farkında  olmaksızın  belirli  bir  davaya  ilişkin  meselelerin  neden  on  üçüncü  sayfaya  kadar
                         ortaya çıkmadığı sorulduğunda ileri sürdüğü mantığın aynısıdır. Cevabı mı? “Ama on üçün-
                         cü sayfaya geldiğim ana kadar sorunların ne olduğunu bilmiyordum.”
                           Bilinç akışı yazım tarzı yüksek sesle düşünmek kâğıt üzerinde düşünmektir. Çok önemli
                         bir amacı vardır ve aslını söylemek gerekirse çok fazla gerçek düşünmenin gerçekleştirilme
                         yöntemidir. Ancak bu, nedenlerin iletilmesi, iletişim ile karıştırılmamalıdır. Revizyon ihtiya-
                         cı da bu yüzdendir. Sadece ikinci bir bakışla gerekçelerin keşfi olarak yazmaktan gerekçele-
                         rin sunulması olarak yazmaya geçiş sağlanabilir.
                           Yazılı gerekçeli kararlarda gerçek bilinç akışı yazım tarzına çok sık rastlanmaz. Ancak
                         okuyucuların ihtiyaçlarının karşılanmadığının görülmesi kolaydır. Örneğin, tipik bir eyalet
                         mahkemesi gerekçeli kararının açılış kısmına bakalım:
                             Sanık Bay Bruce Forman uyuşturucu bulundurmakla suçlanmaktadır.


                                                            3
   17   18   19   20   21   22   23   24   25   26   27