Page 24 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 24

GİRİŞLER

                         Daha önce bir keşif yolculuğu yaptıysanız ve amacınız bize yolu göstermekse gerçekten de
                         okuyucuları adımlarınızı takip etmeye zorlamanıza gerek yoktur. Gerekçeli kararların oku-
                         yucuları  her  zaman  meşguldür  ve  genellikle  hevessizdir.  Boşuna  tırmandığınız  her  olgu
                         dağına  tırmanmayı  ya  da  sizi  yoldan  çıkaran  her  hukuki  tartışmanın  karmaşık  çalılığına
                         girmeyi  istemezler.  Çalılıkların  arasından  son  hedefe  doğru  düz bir kestirme yol isterler.
                         Girişinizin amacı nereye gittiklerini ve nedenini hemen bildirmek, davanın neyle ilgili oldu-
                         ğunu duyurmaktır.
                           Kanada Yüksek Mahkemesi eski Baş Hâkimi Saygıdeğer Beverley McLachlin, genel nok-
                         tayı şu şekilde ifade etmiştir: “[Gerekçeli kararın yazılı gerekçelerinin] amacı hâkimin kendi
                         sonucuna nasıl vardığını ‘ne düşündüğümü gör’ tarzında göstermek değildir. Bu daha çok
                         hâkimin neden böyle bir karar verdiğini göstermek içindir.” [R. v. R.E.M., (2008) S.C.J. No.
                         52, (2008) 3 S.C.R. 3, 2008 SCC 51, paragraf 17 (S.C.C.) (vurgu orijinal metindendir)]. İlk
                         yöntem düşüncenin sürecini yansıtır, ikincisi ise nedenlerini açıklar.
                           Bu durumda girişler, okuyucuların ayrıntılardan önce bir bağlama ihtiyaç duydukları en
                         önemli noktadır.

                         1.02  SORUNLAR: TEMEL BAĞLAM
                           Okuyucuların hangi bağlama ihtiyacı var? Gördüğümüz üzere bir suçlamadan ya da bir
                         anlatımdan  daha  fazlasına  ihtiyaçları  var;  her  şeyden  önce  davada  karar  verebilmek  için
                         çözülmesi gereken soru ya da sorulara ihtiyaçları var: Sorunların bir ifadesine ihtiyaçları var.
                         Bununla birlikte “sorun”u oldukça muğlak bir şekilde kullandığımızdan bu basit nokta gö-
                         ründüğünden  çok  daha  karmaşıktır.  Bir  sorun  tam  olarak  nedir?  Örneğin,  “sorun,  sanığın
                         makul  bir  şüphenin  ötesinde  suçlu  olup  olmadığıdır”  veya  “babaya  çocuğu  ile  daha  fazla
                         kişisel ilişki kurmasına izin verilmesi gerekip gerekmediğidir” denmesi yeterli midir? Tek
                         kelimeyle  hayır:  Amerikalı  hukuk  yazımı  uzmanı  Bryan  Garner  tarafından  ikna  edici  bir
                         şekilde ileri sürüldüğü üzere bu tür ifadeler yüzeyseldir [The Deep Issue: A New Approach
                         to Framing Legal Questions (“Derin Sorun: Hukuki Soruların Çerçevesini Belirlemede Yeni
                         Bir Yaklaşım”) (1994-1995) Scribes Journal of Legal Writing 5, s. 1-40].
                           Garner, ister hâkimler isterse avukatlar tarafından yazılmış olsun girişlerin her zaman bir
                         davada  “nihai  somut  soruyu”  tanımlamaya  çalışması  gerektiğini  savunmaktadır.  “Derin
                         sorun, bir sonraki soru olan ‘Ve bu durumda sırada ne var?’ sorusunu artık yararlı bir şekilde
                         soramayacağınız zaman ortaya koyduğunuz son sorudur” demektedir. Garner’ın tanımındaki
                         anahtar kelimeler “nihai” ve “somut” kelimeleridir; birçok gerekçeli karar, başlangıç niteli-
                         ğindeki ve soyut olan sorun ifadeleriyle açılış yapar. Göreceğimiz üzere derin sorunu keş-
                         fetmek arkeolojik bir alanda kazı yapmak gibidir: Biri yüzeyde başlar ve sonunda hazineye
                         veya ana kayaya çarpana kadar katmanları kazar.
                           Garner’ın tanımı ve testi tüm vakaları kapsamayacak olsa da son derece kullanışlıdır. İlk
                         olarak kısa bir yanlış tedavi sorun ifadesi örneğini kullanarak bunlar üzerinde birlikte çalışa-
                         lım. Bu örnek için de Hâkim John I. Laskin’e teşekkür etmem gerekiyor. Kazının her bir
                         katmanı bizi derin soruna daha da yaklaştırmalıdır:
                             •  Birinci katman: “Davacı doktordan tazminat istemektedir. Sorun, doktorun görevini
                                ihmal edip etmediğidir.” (Ve bu durumda sırada ne var?)


                                                            5
   19   20   21   22   23   24   25   26   27   28   29