Page 147 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 147

132         6. Analitik Hukuki Pozitivizm: Yasa Koyucunun Başlangıçtaki Niyetlerinin Hukuki …

                         hukuki kaynak materyali ciddi biçimde kısıtlamaya çalışmıştır. Yorumcu hukuk anlayı-
                         şına göre mevzuat, hâkimin kendi hukuki takdir yetkisine dayalı olarak meşru şekilde
                         başvurabileceği,  hukukun  tek  olmasa  da  birincil  kaynağıdır.   Hukuk,  mevzuatta  ve
                                                                            85
                         hazırlık  belgelerinde  yer  aldığı  üzere,  egemen  yasa  koyucunun  iradesine  eşit  olarak
                         tanımlanmıştır.
                            Yorumcu ekolün en parlak dönemi 1830-1880 yılları arasındaydı. 1804’ten 1830’a
                         kadar olan yıllar bu ekolün oluşum yıllarıydı ve 1880’den 1900’e kadar olan yıllar ise
                                                86
                         parçalanma yılları olmuştur.
                            Yorumcu  ekolün  temsilcileri,  pozitif  olmayan  bir  doğal  hukukun  temel  fikirlerini
                         onaylamış olsalar da bu tür fikirler hâkimin hukuki takdir yetkisine rehberlik edemeye-
                         cek  kadar  belirsiz  olarak  görülüyordu.  Aksine,  doğal  hukukun  temel  ilkelerine  artık
                         yazılı hukuk biçiminde tartışılmaz bir ifade verildiği varsayılmıştır. Çıkarılan yasa, bir
                         kez daha Roma Hukuku metinlerinin ana koleksiyonu Corpus Iuris Civilis’in Orta Çağ
                         hukukçuları  için  olduğu  gibi  ratio scripta  yani  “yazılı  şekilde  ifade  edilen  gerekçe”
                         olarak görülüyordu.  Yorumcu ekol, Boudwijn Bouckaert’in ikna edici bir şekilde ileri
                                         87
                         sürdüğü üzere, Fransız devrimi zamanından kalma rasyonalist doğal hukuk düşüncesi
                         ile yirminci yüzyıldaki modern hukuki pozitivizm ekolü arasında bir bağlantı sağlamış-
                         tır.
                            John Austin tarafından 1830’larda ana hatları çizilen İngiltere’deki analitik hukuk bi-
                         limi ve Alman Begriffsjurisprudenz (Kavramlar İçtihadı) ekolünün son derece biçimsel,
                         kavramsalcı ve inşai hukuk kavramı, Fransız ve Belçika yorumcu hukuk ekolüne paralel
                         görüngülerdir. Alman Begriffsjurisprudenz, on dokuzuncu yüzyılın başlarında Friedrich
                         Carl von Savigny tarafından öne sürülen tarihçi, “organik” hukuk anlayışından aşamalı
                         olarak evrilmiştir.
                            On sekizinci ve on dokuzuncu yüzyıl başlarında her şeyi içeren ulusal hukuk kodifi-
                         kasyonlarının  ortaya  çıkması,  yorumcu  hukuk  ekolünün  ortaya  çıkışı  ve  atılımının
                         önemli bir ön koşuludur. Söz konusu yasalar arasında, 1804 yılı Fransız Medeni Kanu-
                         nu (Code civil) haklı olarak en tanınmış olanıdır. Kodifikasyon hareketi, 1900 yılında

                            Civil (Yorum Ekolü. Medeni Kanun üzerine 19. yüzyıl yorumcuları arasında hukuki kaynaklar ve
                            yorum üzerine eleştirel bir çalışma) - Karşılaştırma için: aynı zamanda Halpérin, “Exégèse (École)”
                            (“Yorum [Ekolü]), eserin birçok yerinde.
                         85   Bouckaert, “Exegetical School” (“Yorumcu Ekol”), s. 276-278. - “Yorumcu ekolün hukuki kaynak-
                            ları kuramında, yazılı hukukun, hukukun açık ara en önemli kaynağı olduğu kanaati hâkimdi. (...)
                            Yazılı hukuk aynı zamanda, hukukun neredeyse münhasır kaynağı olarak da görülmekteydi.” Bo-
                            uckaert, “Exegetical School”, s. 277.
                         86   Bouckaert, “Exegetical School”, s. 277.
                         87   “Yorumcu ekolün tüm yazarları, yasa koyucunun tam olarak saygı duyduğu bir pozitif üstü doğal
                            hukuka olan inançlarını dile getirmişlerdir. Doğal hukuk görüşlerinin felsefi kökeni büyük ölçüde
                            değişmiştir: bazıları için Hristiyan bir Thomasçı ilham kaynağıyken, bazıları Lockecu olsa da bazı-
                            ları hâlâ daha Hegelciydi. Bununla birlikte, doğal hukuka bağlılıkları, yazılı yasayı, koşulsuz şekil-
                            de, pozitif hukukun belirleyici kaynağı olarak tanımalarını değiştirmemiştir. Doğal hukuk, hâkimin
                            pratik kararı için bir ölçüt olarak işlev göremeyecek kadar belirsiz kabul edilmiştir. Doğal hukuk il-
                            kelerinin pozitif mevzuat ile belirtilmesi gerekmekteydi. Doğal hukuk ilkelerinin pozitif mevzuatla
                            belirtilmesi  gerekiyordu.  Ekolün  yazarlarının  çoğu,  doğal  hukuk  ilkelerinin  çoğunun  medeni  ka-
                            nunda ayrıntılandırıldığını düşündüğünden, pozitif hukuk neredeyse tamamen doğal hukukla özdeş-
                            leştirilmiştir.” Bouckaert, “Exegetical School”, s. 277.
   142   143   144   145   146   147   148   149   150   151   152