Page 42 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 42
BÖLÜM 2
ORGANİZASYON
“Yazıdaki sorunların çoğu, sayfanın ölçeğinde bile olsa yapısaldır.”
(Kidder ve Todd, Good Prose)
Düşünmek iletişim kurmak değildir. Bu, sadece bilinç akışı olarak adlandırdığımız zihnin
dolambaçlı yolları için değil aynı zamanda rasyonel ve disiplinli hukuki düşünce için de
geçerlidir. Dahası, sadece cümlelerin ve paragrafların küçük yapıları için değil bir bütün
olarak kısımların ve gerekçeli kararların büyük yapıları için de geçerlidir. İletişim kurmayı
amaçlayan hâkim, hukuki yapılar içerisinde düşünmeli ancak daha sonra sonuçları retorik
yapılar içinde sunmalıdır. Bu zor ve zaman alıcı bir sanattır. Genellikle yıllarca süren hukuk
eğitimi ve alışkanlığının bir kenara bırakılmasını gerektirir ve neredeyse değişmez bir şekil-
de taslakların dikkatli bir biçimde gözden geçirilmesini lazım kılar.
Bu bölüm, hukuki düşünceyi retorik sunuma dönüştürmeye yönelik geniş organizasyonel
yöntemlere odaklanmaktadır. Öncelikle şablonlar, olguya dayalı veya soruna dayalı yapılar
ve başlıklar aracılığıyla gerekçeli kararları bir bütün olarak organize etmenin yollarını göz
önünde bulundurmak suretiyle konuya bütünsel olarak yaklaşacağız. Daha sonra, öncelikle
kısımların tanıtılmasının önemini ele alarak ve ardından delillere, analizlere, anlatıma ve
sonuçlara ayrılan kısımların organize edilmesi ile ilgilenerek kısımları değerlendirmek üzere
odak noktasını daraltacağız. Bu bölüm, kısımlar da dâhil olmak üzere bütün bir gerekçeli
kararın organize edilmesini gerektiren bir alıştırma ile sona ermektedir. Bölüm 4’te, odak
noktamızı daha da daraltarak paragrafların organizasyonunu ele alacağız. Beklendiği üzere
tüm bu sunum birimleri tek (ve basit) bir yapısal fikre bağlıdır: bağlam önce gelir, ayrıntılar
sonra.
2.01 BÜTÜNSEL OLARAK ORGANİZE ETME
Umuyorum bir önceki bölüm “bağlam önce gelir, ayrıntılar sonra” şeklindeki retorik ilkenin,
işlevi bir bütün olarak gerekçeli karara bağlam sağlamak olan girişler için temel olduğunu
açıkça ortaya koymuştur. Ancak şu soru hâlâ cevaplanmış değildir: “Peki sonra ne olacak?
Girişler neyi tanıtıyor?” Eski Baş Hâkim Mclachlin’in “ne düşündüğümü gör” olarak adlan-
dırdığı gerekçeli karar yazma yöntemine kapılan yazarlar, fikirlerini okuyuculara “yeniden
sunmak” için erişilebilir biçimler bulmakta genellikle zorluk çekmektedir. Ancak yargısal
karar yazarlarının karşılaştığı organizasyon ile ilgili tek sorun bu değildir. Diğer bir sorun,
yazarların ihtiyaçlarına okuyucularınkinden daha fazla önem veren kurumsal olguya dayalı
bir organizasyon olan gayriresmî bir yargısal şablonun varlığıdır. “Ne düşündüğümü gör” ve
olguya dayalı kompozisyon yöntemlerinin birleşimi, Kidder ve Todd’un tüm yazarlar için
23