Page 47 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 47

GEREKÇELERİN YAZILMASI: HÂKİMLER İÇİN EL KİTABI

                           Gerekçeli kararların yapısı ile yapılan deneyler ciddi kısıtlamalar altında yapılmaktadır.
                         Romantik  şair  Samuel  Taylor  Coleridge  şiirlerin  ağaç  gibi  olması  gerektiğine  inanıyordu.
                         Biçimleri,  yalnızca  ilham  veren  bir  düşünce  tohumunun  içsel  mantığı  ile  belirlenmeli  ve
                         organik olmalıdır. Bu durumda her şiir kendine özgü bir biçime ulaşmalıdır. Ancak gerekçeli
                         kararlar şiir değildir. Gerekçeli kararlar, ağaçtan çok ev gibidir ve oluşumları tohum ekmek-
                         ten  daha  çok  duvarcılık  yapmak  gibidir.  İnsanların  hukuk  ile  etkileşimde  olma  biçimleri
                         sonsuz sayıda görünse de hukuk sürecinin aldığı biçimler sınırlıdır. Bu nedenle belirli ölçüde
                         tekrar kaçınılmazdır ve hatta arzu edilir.
                           İhtiyaç duyulan nokta şiir gibi yeni bir gerekçeli karar anlayışı ya da yeni bir şablon de-
                         ğildir.  Yapısal  açıklık  konusunda  daha  esnek  bir  düşünme  biçimine  gerek  duyulmaktadır.
                         Bazen  değiştirilmiş  bir  geleneksel  yapı  eldeki  en  iyi  yapı  olabilir.  Bununla  birlikte  diğer
                         yaklaşımlar çoğu zaman daha tatmin edici sonuçlar verecektir. Coleridge’in organik biçim
                         nosyonunun gerekçeli kararlara uygulanması pek mümkün olmasa da telefon rehberleri veya
                         servis kılavuzları gibi bitmek bilmez bir şekilde tekrarlanmaları için de herhangi bir neden
                         yoktur. Kanada Anayasası, Lord Sankey’in “Kişiler Davasında” gözlemlediği üzere “yaşa-
                         yan bir ağaç” ise belki de gerekçeli karar gerekçelerinin yapısı taşa kazınmamalıdır [bkz.
                         1867 tarihli İngiliz Kuzey Amerika Yasası ile ilgili referans, S. 24, (1929) J.C.J. No. 2, pa-
                         ragraf 44, (1930) A.C. 124 (J.C.P.C.)].
                           Bir gerekçeli kararın derin sorunları ifade ederek başladığını varsayarsak, olguya dayalı
                         yapı ile ilgili temel problem önceden gördüğümüz şekliyle “Deliller” ve “Hukuk” için ayrı
                         kısımların  varlığında  yatmaktadır.  “Hukuk”  ile  ilgili  kısımlar  oldukça  nadir  olduğundan
                         (hukuk genellikle “Analiz” altında yer almaktadır) en göz önündeki fail “Deliller” kısmıdır.
                         Geleneksel biçimin sınırlamalarının üstesinden gelmenin bir yolu, özellikle de oldukça basit
                         davalarda  her  iki  kısımdan  da  tamamen  vazgeçmektir.  Soruna  dayalı  bir  yapıda  en  basit
                         biçimde olan şey işte budur.
                           Böyle bir yapı neye benzer?
                             Giriş (3 sorun ile)
                             Sorun 1
                             Tarafların tutumu
                             İlgili hukuk
                             Olgu ve güvenilirliğin bulgularına hukukun uygulanması
                             Sorun 1 için sonuç
                             Sorun 2
                             Tarafların tutumu
                             İlgili hukuk
                             Olgu ve güvenilirliğin bulgularına hukukun uygulanması
                             Sorun 2 için sonuç
                             Sorun 3 (ve saire)
                             Genel özet ve sonuç

                                                           28
   42   43   44   45   46   47   48   49   50   51   52