Page 123 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 123
108 6. Analitik Hukuki Pozitivizm: Yasa Koyucunun Başlangıçtaki Niyetlerinin Hukuki …
Diğerlerinin yanı sıra Rudolf Carnap, Friedrich Waismann, Otto Neurath, Kurt Gö-
del ve Moritz Schlick’in temsil ettiği mantıksal pozitivizm, 1920’lerde bilim felsefesi
karşısında etkili bir duruş olarak kabul edilmektedir. Mantıksal pozitivistlerin öne sür-
düğü önemli bir felsefi argüman, tüm metafizik değerlendirmeleri ve ampirik olarak
doğrulanabilirlik ölçütünü karşılamayan anlamsız, saçma ifadeleri acımasızca bilim
alanından kovarak, anlamlı dil bilimsel önermeler alanını (Rudolf Carnap ve Otto Neu-
rath’ın önerdiği terminolojiye göre) protokol önermelerine ya da ampirik olarak doğru-
lanabilir olan cümlelere indirgeme sonucunu doğurur. Wittgenstein’ın Tractatus’u,
Wittgenstein’ın kendisinin tam olarak onaylamadığı bir şekilde de olsa, mantıksal pozi-
tivist için ilham kaynağı olmuştur. Yine de Tractatus, artık ampirik gözlem cümlelerine
ve bunlara uygulanan doğruluk koşullarının mantığına dayanan pozitivist bir bilim için
yöntemsel bir program olarak yorumlanıyordu. Wiener Kreis yani Viyana Çevresi ifade-
si mantıksal pozitivistleri ifade etmektedir.
Mantıksal ampirizm ise örneğin Hans Reichenbach ve Carl Hempel tarafından temsil
edildiği şekliyle, bilim ve bilim felsefesi üzerindeki etkisi yirminci yüzyılın ikinci yarı-
sında bile geçerli olmaya devam eden daha sonraki bir entelektüel harekettir. Coğrafi
merkezi Avusturya’nın Viyana şehri değil, Almanya’nın Berlin şehriydi. Carnap, Feigl
ve Hempel ilk önce mantıksal pozitivistler olarak başlamış ancak daha sonra mantıksal
3
ampirizme geçiş yapmışlardır.
Bununla birlikte, iki entelektüel akımda, bilim felsefesinde onların tek bir düşünce
ekolü olarak karıştırılıyor olmalarını açıklayabilecek birkaç ortak özellik bulunmaktadır.
Mantıksal pozitivizm ve mantıksal ampirizm, on dokuzuncu yüzyılın sonunda Kantçılık
sonrası, idealist bilim felsefesine bir tepki olarak başlatılmıştır. Her ikisi de ampirik
bilginin ve modern mantığın bilimin hizmetinde önemlerine vurgu yapmışlardır. Aynı
şekilde, her ikisi de doğa bilimlerinin metodolojisine tüm bilimsel araştırmalar için
model ve referans olarak bakmıştır. Her ikisi de her türden idealist, spekülatif metafiziği
kesin bir şekilde reddetmiştir. Mantıksal ampiristler, selefleri mantıksal pozitivistler
tarafından desteklenen bilim kuramı ile ilgili felsefi taahhütler ve fikirler konusunda
kısmen eleştirel bir duruş sergilemişlerdir. Mantıksal pozitivizmin felsefi etkisi
1950’lerden önce sona ermişken, mantıksal ampirizmin etkisi ise yirminci yüzyılın
ikinci yarısına kadar devam etmiştir. Mantıksal pozitivizmin taraftarları olarak başlayan
felsefecilerden Rudolf Carnap, Herbert Feigl ve Carl Hempel, mantıksal ampirizme
katkıda bulunmak için değişmişlerdir.
4
Georg Henrik von Wright (1916-2003), Explanation and Understanding (Açıklama
ve Anlama) adlı eserinde bilimsel pozitivizmi şu üç ilkeyle tanımlamıştır :
5
(a) yöntemsel tekçilik ya da geçerli tek bir bilimsel yöntemin olabileceği fikri;
(b) kesin doğa bilimlerinin ve spesifik olarak matematiksel fiziğin, beşerî bilimler de
dâhil olmak üzere diğer tüm bilim türleri için yöntemsel bir ideal veya standart be-
lirlediği fikri ve
3 Ray, “Logical Positivism” (“Mantıksal Pozitivizm”), s. 243-251; Salmon, “Logical Empiricism”, s.
233-242.
4 Salmon, “Logical Empiricism”, s. 234.
5 von Wright, Explanation and Understanding (Açıklama ve Anlama), s. 4.