Page 127 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 127
112 6. Analitik Hukuki Pozitivizm: Yasa Koyucunun Başlangıçtaki Niyetlerinin Hukuki …
Bu türden metafizik iddialar ile mantıksal pozitivistlere göre tamamen saçma, anlamsız
iddialar, Heideggerci sorunun üst-düzey bir dil bilimsel analizi açısından aşağıdaki
şekilde yeniden ifade edilmesi anlamına gelecek şekilde, ciddi felsefe ve bilim alanın-
dan sert bir biçimde reddedilecekti: “Daha açık olmak gerekirse, ‘Hiçlik hiçliğin kendi-
sidir’ derken ne demek istiyorsun?” Herhangi bir faydasız metafiziğin cazibesini redde-
den analitik ve dil bilimsel felsefe, dil bilimsel bir iddianın semantik doğruluk koşulla-
rına odaklanmaktadır: Heidegger’in tasa, endişe veya kaygı olarak “Burada-Olma”nın
özüne (Dasein als Sorge) veya hiçliğin hiçleştirici karakterine ilişkin temel iddiasının
doğru olup olmadığını nasıl bilebiliriz veya (aynı soruya bizi götüren) bu tür iddiaları
nasıl doğrulayabiliriz? Analitik felsefenin verdiği cevap, kesin biçimde olumsuzdu:
metafizik iddialar anlamsızdır, dil dışında herhangi bir gönderimden yoksundur ve bu
nedenle doğruluk değeri veya mantıklı bir anlamı yoktur. Heideggerci metafiziğin yanı
sıra analitik ve dil bilimsel felsefe, en ağır eleştirisini Marksist felsefeye ya da psikana-
liz ve teoloji gibi insan sorgulamasının diğer alanlarına odaklamış olup, buradaki iddia-
lar dünyadaki bazı ampirik gözlemlere gönderimle ne doğrulanabilmiş ne de yanlışlana-
bilmiştir.
Oxford gündelik dil ekolü, bilimsel bir dünya görüşü arayışını reddetmesine rağmen
başlarda Ludwig Wittgenstein’ın Tractatus Logico-Philosophicus adlı eseri ve mantık-
sal pozitivistler tarafından ortaya konulan öncüllerin üzerine inşa edilmiştir. A.M. Quin-
ton, bir yandan Oxford dil bilimsel felsefe ekolü tarafından benimsenen metodoloji ile
diğer yandan Wittgenstein ve mantıksal pozitivistler tarafından benimsenen metodoloji
14
arasındaki ilişkinin kısa bir özetini vermektedir:
Bu durumda, genel anlamda Oxford felsefecilerinin yöntemi, Wittgenstein’ın ileri sürülen yön-
temi ile 1930’ların mantıksal pozitivistlerinin yöntemleri arasında bir yerde yer almaktadır. Po-
zitivistler eşliğinde ve Wittgenstein’a karşı felsefenin görevinin çeşitli söylem biçimlerinin man-
tıksal özelliklerini ve ilişkilerini sistematik bir biçimde ortaya koymak olduğunu düşünüyorlar-
dı. Ancak Wittgenstein eşliğinde ve pozitivistlere karşı, kendileriyle ilgili olarak biçimsel man-
tığın öne sürdüğü dil bilimsel mükemmeliyet idealini, bazı ideal özlerin kendisinden çıkarılma-
sından ya da ona alternatif olarak mantıksal anlamda üstün bir kavramsal sistemin önerilmesin-
den ziyade, dilin gerçekte olduğu gibi tanımlanması yoluyla reddetmişlerdir.
Böylece Oxford dil bilimsel felsefe ekolü, dil ve dünya arasındaki ilişkiyi tanımlama
konusundaki Wittgensteincı gündemi sürdürmüştür.
6.3 Hukuki Pozitivizmin Tanımı
6.3 Tanımlanan Hukuki Pozitivizmin
Hukuki pozitivizm mantıksal pozitivizmden ayırt edilmelidir. İtalyan hukuk felsefecisi
Norberto Bobbio’ya (1909-2004) göre dünyada var olan hukuki pozitivizm şu yedi
15
özellik ile tanımlanabilir:
14 Quinton, “Contemporary British Philosophy” (“Çağdaş İngiliz Felsefesi”), s. 546 - O’Connor, D.J.
(ed.) A Critical History of Western Philosophy (Batı Felsefesinin Eleştirel Bir Tarihi) adlı çalışma-
da. Hampshire ve Londra: MacMillan Yayıncılık, 1964, s. 530-555.
15 Bobbio, Il Positivismo Giuridico (Hukuki Pozitivizm), s. 151-154 (I punti fondamentali della
dottrina giuspositivistica).