Page 125 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 125

110         6. Analitik Hukuki Pozitivizm: Yasa Koyucunun Başlangıçtaki Niyetlerinin Hukuki …

                                 *
                         gewesen)  bulmakla sınırlı olan Leopold von Ranke’nin (1795-1886) önerdiği metodo-
                                                   8
                         loji ile benzerlik göstermektedir.
                            Pozitivistlerin kendileri tarafından çoğu zaman fark edilmeyen şey, bilimdeki poziti-
                         vist bir duruşun bile, benimsenen metodolojide inşa edilmiş bir dizi değer taahhüdünü
                         gerektirmesidir:  Her  türlü  değer  kaygısını  bilim  alanından  dışlama  yönündeki  felsefi
                         duruşun kendisi, değer yüklü bir konumdur. Michel Foucault’nun ya da Leopond von
                         Ranke’nin açıkça pozitivist olan araştırma yapma öncülleri uyarınca, mantıksal poziti-
                         vistlerin ya da  mantıksal  ampiristlerin katı  metodolojik  tezlerine bağlı kalmak  gerek-
                         mez, ancak bilimin konusu ve metodolojisi karşısında daha az katı bir biçimde tanım-
                         lanmış bir duruş, özellikle beşerî ve sosyal bilimler bağlamında bu tezlere bağlı kalacak-
                         tır.



                         6.2  Analitik Felsefe Nedir?

                         6.2 Analitik Felsefe Nedir?
                         Analitik felsefe, standart bir felsefe sözlüğündeki standart tanımında olduğu gibi felsefe-
                                                                                               9
                         nin  yeknesak  bir  “ekolü,  doktrini  veya  kabul  edilmiş  önermeler  bütünü”  değildir.
                         Ludwig Wittgenstein’ın Tractatus Logico-Philosophicus adlı eserine Viyana Çevresinin
                         analitik çevrelerinde verilen ayrıcalıklı statü, böyle bir anlayışa sahip olmaya yaklaşsa
                         bile, bazı ortak felsefi tezler topluluğu ya da başka bir sabit müessese tarafından birlikte
                         şekillendirilecek entelektüel bir hareket değildir. Aksine, felsefedeki analitik hareket, en
                         çok  Gottlob  Frege  (1848-1925),  Bertrand  Russell  (1872-1970),  G.  E.  Moore  (1873-
                         1958) ve özellikle Ludwig Wittgenstein’ın (1889-1951) eserleriyle ilişkili olan “felsefe
                         yapma”nın belirli bir yaklaşım, tarz veya zihniyetini ifade eder. Dört felsefeci ve onların
                         entelektüel  takipçileri,  felsefedeki  analitik  ve  dil  bilimsel  hareketin  dört  temel  taşını
                         oluşturur.
                            Wittgenstein’ın Tractatus’u, Moritz Schlick (1882-1936), Otto Neurath (1882-1945)
                         ve  Rudolf  Carnap  (1891-1970)  gibi  mantıksal pozitivizmin  taraftarları  için  ana  ilham
                         kaynağı olmuştur. Wittgenstein’ın Philosophical Investigations (Felsefi Soruşturmalar)
                         [Türkçe  çevirisi,  çev.  Haluk  Barışcan,  Metis  Kitabevi  Yay.  (2007)],  The Blue and
                         Brown Books (Mavi Kitap Kahverengi Kitap) [Türkçe çevirisi, çev. Doğan Şahiner, Fol
                         Yay. (2019)] ve On Certainty (Kesinlik Üzerine) [Türkçe çevirisi, çev. Prof. Dr. Zeki
                         Özcan,  Fol  Yay.  (2022)]  gibi  ölümünden  sonra  yayınlanan  daha  sonraki  çalışmaları,
                         Elizabeth  Anscombe  (1919-2001),  John  L.  Austin  (1911-1960),  Gilbert  Ryle  (1900-

                         *    Her ne kadar bu alıntı kitabın İngilizcesinde “ne[what]” soru sözcüğü ile çevrilmişse de, Almanca
                            orijinalinden hareketle bunun “nasıl how]” olması gerektiği bağlam itibarıyla da açıktır. Dolayısıyla
                            orijinal (Almanca) alıntının doğru Türkçe çevirisi “gerçekte nasıl vuku bulmuş olduğu” şeklinde
                            olmalıdır. (Ed.N.)
                         8   “Man hat der Historie das Amt, die Vergangenheit zu richten, die Mitwelt zum Nutzen zu künftiger
                            Jahre zu belehren, beigemessen; so hoher Ämter unterwindet sich gegenwärtiger Versuch nicht: er
                            will bloss zeigen, wie es eigentlich gewesen.“Geçmişi yargılamak ve gelecek yılların yararına çağ-
                            daş  dönemi  eğitmek  görevi  tarihe  verilmiştir;  şimdiki  girişim,  yüksek  makamlardan  çekinmiyor:
                            Sadece gerçekte nasıl olduğunu göstermek istiyor.” Alıntı yapan: Kalela, Historiantutkimus ja his-
                            toria (Tarihsel araştırma ve tarih), s. 50. (İtalik vurgu sonradan eklenmiştir.)
                         9   Heil, “Analytic Philosophy” (“Analitik Felsefe”), s. 22.
   120   121   122   123   124   125   126   127   128   129   130