Page 128 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 128

HUKUKİ ARGÜMANTASYON TEORİSİ

                            Buna karşılık, hakikate uygunluk teorisine 300  göre bir önerme (bir
                        ifade veya bir iddia [statement]) 301  ancak ve ancak önermeyle ifade edi-
                                                                                    302
                        len durum mevcutsa doğrudur. Var olan bir durum, bir olgudur.  Böy-
                        lece hakikat, önerme ile olgunun uyuşması olarak tanımlanabilir.

                            İlk bakışta, hakikate uygunluk teorisi sorunsuz, hatta önemsiz görü-
                        nüyor. Aristoteles’in “Olanın ne olduğunu, olmayanın ne olmadığını söy-
                        lemek doğrudur” 303  sözüne hemen hiç kimse itiraz etmeyecektir. Sorun-
                        lar, esasında daha yakından bakıldığında ortaya çıkmaktadır. Burada or-
                        taya çıkan en zor meselelerden biri, önermenin (veya ifadenin vb.) doğru
                        olması için neye karşılık gelmesi gerektiği, kısacası bir olgu nedir soru-
                        sunun yanıtlanmasıdır.

                            Habermas, tam da bu noktayı ele alır. Öncelikle Strawson ile birlikte
                        olgular ve deneyim nesneleri arasında bir ayrım yapar. “Olgular, ifadele-
                        rin (doğru olduklarında) ifade ettikleri şeylerdir, ifadelerin hakkında ol-
                        duğu şeyler değildir. Onlar, dünya üzerindeki şeyler veya olaylar gibi,
                                                                                304
                        tanık olunan, duyulan veya görülen şeyler değildirler […].”  Deneyim
                        nesneleri dünyanın içindedir. Buna karşılık, Patzig’in dediği gibi, “Birin-
                        cisi, olgular oldukları şeyler değildirler ve ikincisi hala doğru önerme-
                                           305
                        lerle sunulabilirler.”  “Önermeler olmaksızın [...] olgular var olamaz;
                                                        306
                        olgular esasen dile bağımlıdırlar.”

                        300   Hakikate uygunluk teorisi için bkz. G. E. Moore, Facts and Propositions, in: Pro-
                            ceedings of the Aristotelian Society, Suppl. Vol. 7 (1927), S. 171-206; J. L. Aus-
                            tin, Truth, in: J. L. Austin, Philosophical Papers, London / Oxford / New York,
                            2. Aufl. 1970, S. 117-133; A. Tarski, The Semantic Conception of Truth and the
                            Foundations of  Semantics,  in: Philosophy and Phenomenological  Research 4
                            (1943 / 44), S. 341-375.
                        301  Doğru veya yanlış olduğu söylenebilecek  şeyler hakkında bkz. A. R.  White,
                            Truth, London / Basingstoke 1970, S. 7 vd.
                        302   Bu terminoloji için bkz. Wittgenstein, Tractatus logico philosophicus, 2: “Söz
                            konusu olan şey, durumların var olduğu olgusudur.”
                        303   Aristoteles, Metaphysik, 1011 b.
                        304   P. F. Strawson, Truth, in: Truth, Ed.: G. Pitcher, Englewood Cliffs, N. J. 1964,
                            S. 38.
                        305   G. Patzig, Satz und Tatsache, in: G. Patzig, Sprache und Logik, Göttingen 1970,
                            S. 43.
                        306   G. Patzig, a.g.e., S. 44.


                        126
   123   124   125   126   127   128   129   130   131   132   133