Page 207 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 207

GENEL BİR RASYONEL PRATİK SÖYLEM TEORİSİ ÖNERİSİ

                        kaçınılabilir. Hal böyleyken, N ifadesinin doğruluğundan ancak çok sı-
                        nırlı bir ölçüde söz edilebilir. Bu nihai kararın keyfiliği, kendisine bağlı
                        olan tüm gerekçelere de sirayet edecektir. Normatif ifadeleri bu şekilde
                        gerekçelendirmeye çalışmak ya sonsuz bir geriye götürmeye ya da en
                        iyi ihtimalle psikolojik ve sosyolojik olarak açıklanabilecek, fakat asla
                        gerekçelendirilemeyecek olan bir karara varılmasına yol açacaktır. Her
                        iki durumdan da yalnızca mantıksal kısır döngülerle kaçınılabilir. Ama
                        bu da pek kabul edilebilir bir çözüm olmaz.

                                                              9
                            Albert’in “Münchhausen üçlemesi”  olarak adlandırdığı bu durum,
                        aslında çözümsüz değildir. Her bir ifadenin başka bir ifade ile tekrar
                        tekrar gerekçelendirilmesinin gerekli olması, gerekçelendirme faaliye-
                        tinin bir dizi taleple değiştirilmesiyle önlenebilir. Bu talepler rasyonel
                        tartışma kuralları olarak formüle edilebilir. Mantık kuralları gibi rasyo-
                        nel tartışma kuralları da sadece ifadelerle değil, aynı zamanda konuş-
                        macıların davranışlarıyla da ilgilidir. Bu yüzden bu kurallar, “pragmatik
                        kurallar” olarak da adlandırılabilirler. Bu kurallara riayet edilmesi,
                           10
                        tüm  sonuçların nihai kesinlikte olmalarını garanti etmese de bu sonuç-
                        ların rasyonel olmalarını sağlar. Rasyonellik, nihai kesinlik ile eş görül-
                        memelidir. Bu, rasyonel pratik söylem teorisinin temel düşüncesidir.

                            Söylemler, ifadelerin doğruluklarının ve gerçekliliklerinin sınan-
                                                  11
                        dığı eylemsel bağlamlardır.  Normatif ifadelerin doğruluklarıyla ilgili


                        9    Bkz. H. Albert, Traktat über kritische Vernunft, Tübingen 1968, S. 13, ayrıca K.
                            R. Popper, Logik der Forschung, S. 60.
                        10    Söylemsel gereklilikler teorisinin gösterdiği gibi, bazı sonuçlar yine de zorunlu
                            olarak talep edilir. Bkz. yukarıda S. 36, S. 158.
                        11  Dolayısıyla söylemler, öncelikle çok sayıda kişinin dahil olduğu faaliyetlerdir.
                            Ancak bu, “içsel söylemler”den de bahsetmemize engel değildir. İçsel söylemler,
                            bir kişinin hayali muhalifinin olası karşı argümanlarını muhakeme ettiği düşün-
                            celeridir. Bilinen tüm karşı argümanlar tarafsız bir şekilde değerlendirildiği öl-
                            çüde, zayıf anlamda başarılı olan bir içsel söylemden söz edilebilir. Şayet bu,
                            hayali olan tüm muhaliflerin olası tüm karşı argümanlarıyla gerçekleşirse güçlü
                            anlamda başarılı olan bir içsel söylem söz konusu olur. Bu iki söylem türünün ne
                            ölçüde ve nasıl mümkün olduğu sorusu burada yanıtsız bırakılmalıdır. Burada
                            ileri sürülen teorinin içsel bir söylem teorisi için de temel oluşturabilmesi için

                                                                                        205
   202   203   204   205   206   207   208   209   210   211   212