Page 202 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 202

HUKUKİ ARGÜMANTASYON TEORİSİ


                        katkının değeri sınırlıdır. Ancak bu, bir şeyden ne zaman şüphe edile-
                        ceği ve şüphe durumunda nasıl karar verilmesi gerektiği hakkında hiç-
                        bir şey söylemez. Buna dair başka bir kriter sunmayan Perelman, bu
                        soruların yanıtlarını tartışmacıların us yetisine bırakmak zorunda kalır.


                            8.   Tespitler

                            Evrensel oditoryum kavramının açık olmaması ve argümantasyo-
                        nun yapısının analizinde modern analitik araçların terk edilmesi gibi
                        daha önce tartışılan bu ve benzeri zayıflıklara rağmen, Perelman’ın ça-
                        lışmasından bir dizi önemli bilgi elde edilebilir. Bu zamana kadar tartı-
                        şılan teorilerle olan bazı benzerliklerin ortaya çıkması da şaşırtıcı değil-
                        dir.

                            1. Örneğin, Habermas’ın ideal konuşma durumu kavramı ile Perel-
                        man’ın evrensel oditoryum kavramı arasında yakın bir bağ vardır. Her
                        iki görüşe göre de şayet bir norm (kural vb.) herkes tarafından onayla-
                        nabiliyorsa, genelleştirilebilirdir.

                            2. Perelman’ın, bir yandan rasyonel  argümantasyonu evrensellik
                        düşüncesine uyun hale getirirken, diğer yandan da onu görüşlerin ve
                        tutumların mevcut tarihsel ve toplumsal durumlarına bağlaması ilgi çe-

                        kicidir. Argümantasyon ne herhangi bir kaynaktan ne de herhangi bir
                        şeyle başlayabilir. Argümantasyon, mevcut görüşlerden ve tutumlardan
                        genel anlamda kabul edilebilir olan sonuçlara rasyonel bir yolla ulaş-
                        maya çalışmaktır.


                            (Ch. Perelman, Eine Studie über die Gerechtigkeit, S. 45). Bu, Hare’in evrensel-
                            leştirilebilirlik ilkesine karşılık gelir (bkz. yukarıda S. 85 vd.). Hare’in ilkesi gibi
                            Perelman’ın atalet ilkesi de birden fazla kişinin özünde ne zaman eşit olduğunu
                            ve eşit olduklarında özünde nasıl muamele göreceklerini yanıtsız bırakır (bkz.
                            Ch. Perelman, La règle de justice, S. 236). Bu soruları yanıtlamak maddi adaletin
                            görevidir (Ch. Perelman, Eine Studie über die Gerechtigkeit, S. 53, S. 68). Maddi
                            adaleti bulmak, rasyonel bir argümantasyonun konusudur. Perelman’ın şekli ada-
                            let kuralı yeni bir şey içermiyor olsa da onun bu kuralı atalet ilkesiyle temellen-
                            dirilmeye çalışılması yine de ilgi çekicidir.


                        200
   197   198   199   200   201   202   203   204   205   206   207