Page 62 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 62
HUKUKİ ARGÜMANTASYON TEORİSİ
gösterilmesi durumunda rasyonel, bir başkasını etkilemek için uygun
başka araçların kullanılması durumunda ise rasyonel değil, ikna edici-
44
43
dir. Stevenson, eksiksiz olduğu iddiasında bulunmaksızın her iki
yöntem dahilinde de çok sayıda argüman kalıbını ve argümantasyon ya-
45
pısını ayrıştırır. Bunları açıklamak için kurgusal diyaloglar kullanır.
Böyle bir diyalogdaki iki katılımcı, aşağıda tartışılacak olan Erlangen
Okulu teorisinin terminolojisine uygun olarak “taraftar” (P) ve “muha-
lif” (O) olarak adlandırılır. İlk önce rasyonel gerekçelendirme yöntem-
leri ele alınır.
Daha önce de bahsedildiği üzere, ileri sürülen ifadeler arasında
mantıksal ilişkinin bulunduğu durumlar burada özel bir grup oluşturur.
P’nin önce N’yi iddia ettiği ve daha sonra ¬ N (N değil)’i iddia ettiği
durumlar buna örnektir. O, ikna edici bir argüman olarak bunu P’ye
46
karşı ileri sürebilir. Mantık kuralları pratik söylemde de geçerlidir.
Neden olarak ileri sürülen ifadelerin bir yandan birbiriyle çelişme-
diği, diğer yandan da N’yi de ima etmediği durumlar sayıca daha çoktur
ve daha önemlidir. Burada, G ve N arasında mantıksal olmayan ilişki-
lerin var olduğundan söz edilebilir. O’nun, değerlendirilecek şeyin ni-
47
48
teliklerini, bir eylemin veya kuralın sonuçlarını, eylemde bulunanın
43 Ch. L. Stevenson, a.g.e., S. 139 vd.
44 Ch. L. Stevenson, a.g.e., S. 129.
45 “Argüman kalıbı” terimi bir konuşmacı tarafından ileri sürülen ifadelerin yapı-
sına, “argümantasyon yapısı” terimi ise birden fazla konuşmacının ifadelerinin
yapısına atıf yapar. Bu kavramların daha net bir tanımını aşağıda bulmak müm-
kündür.
46 Bkz. Ch. L. Stevenson, a.g.e., S. 115 vd.
47 Stevenson, “nesnenin kendisi ile ilgili olgusal olan olumsal ifadeler”den ve fikir
yürütülen nesnenin “doğası (nature)”ndan bahseder. Bkz. Ch. L. Stevenson,
a.g.e., S. 118 vd.
48 Stevenson, nitelikler ile sonuçlar arasında ayrım yapmanın mümkün olmadığı bir
dizi sınır durumun olduğuna haklı olarak işaret eder. Bkz. Ch. L. Stevenson,
a.g.e., S. 119 vd.
60