Page 131 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 131
112 3. Hukuki Muhakemenin Rasyonelliği
den herhangi birini içermeyen, hukuki olarak kabul edilebilir herhangi bir öncül dizisin-
den çıkmaz.
“Güçlü destek” kavramı sadece hukuki muhakeme içerisinde değil, aynı zamanda
“neden?” sorusunu içeren diğer nedensel ve normatif bağlamlarda da rol alabilir. Doğa
bilimi, örneğin genellikle x’in y nedeniyle meydana geldiğini belirtir. “Neden?” ve
“çünkü” sözcükleri, bir nedensel bağlantıyı gösterebilir. Koşulların mantığı, önsel bir
niteliğe sahip gibi görünen nedensel zorunluluğu tanımlamak için bir yönteme sahip
değildir (karşılaştırma için: Kant 1983, B 233-235; Burks 1977, 619). Yine de doğanın
kanunları, bir nedensellik ölçütü olarak işlev görebilir (karşılaştırma için: Peczenik
1979, 333 ve devamı). En azından bazı doğa kanunlarının, bir neden ifadesi ile bir etki
ifadesi arasındaki güçlü bir destek ilişkisini ifade eden makul bir yorumu oluşturulabilir.
“Güçlü destek” kavramı aynı zamanda, Kelsen tarafından yapılan (ör. 1960, 197), ol-
mazsa olmaz koşul (conditio sine qua non) ve geçerliliğin asıl koşulu (conditio per
quam) arasındaki net olmayan ayrımı açıklamak için de yararlı olabilir. Belki de sadece
geçerliliğin asıl koşulunun (olmazsa olmaz koşulun değil) güçlü sonucu güçlü şekilde
desteklediği yönünde makul bir yorum oluşturulabilir.
Aşağıdaki örnek, ahlaki kuramda güçlü desteğin rolünü açıklamaktadır. Bazı ahlaki
sistemler kişinin düşmanlarına yardım etmesini şart koşsa dahi “A’nın B’ye yardım
etmesi gereklidir, çünkü B, A’nın düşmanıdır” demek garip olacaktır. Akla yatkın şekil-
de yalnızca “B, A’nın düşmanı olmasına rağmen A’nın B’ye yardım etmesi gereklidir”
denilebilir. Bu ayrımı tam olarak ifade edebilmek için “güçlü destek” kavramına ihtiyaç
vardır. p’nin q’yu ne zaman güçlü bir şekilde desteklediğine dair işe yarar bir fikir elde
etmek için p’nin mantıksal olarak q’nun çıkarılacağı bir dizi makul öncüle ait olmasını
istemek yeterli değildir. Gerçekten de “B, A’nın düşmanıdır” öncülü dahi Hıristiyanlık-
taki “kişi düşmanlarına yardım etmelidir” ilkesiyle bir araya geldiğinde “A, B’ye yar-
dım etmelidir” sonucunu ortaya çıkarmaktadır. Öte yandan şu söylenebilir. “B, A’nın
arkadaşıdır” ifadesi, arkadaşlara bağlılığa dayanan bir etik sistemi karakterize eden
öncüller dizisine, Arkadaşlık Etiğine göre, “A’nın B’ye yardım etmesi gereklidir” ifade-
sini güçlü bir şekilde desteklemektedir, çünkü (1) “B, A’nın arkadaşıdır” ifadesi Arka-
daşlık Etiğine aittir ve Arkadaşlık Etiğine ait tüm önermeler makuldür ve (2) Arkadaşlık
Etiğinin en az bir alt dizisi (a) “A’nın B’ye yardım etmesi gereklidir” sonucunun man-
tıksal olarak kendisinden çıkarılabileceği ve (b) bu alt diziden “A’nın B’ye yardım et-
mesi gereklidir” sonucunu çıkarmak için alt dizinin tüm üyelerinin gerekli olacağı (alt
diziye ait herhangi bir öncülün bu alt diziden atılması durumunda bu sonucun çıkarıla-
mayacağı) şekildedir ve (3) Arkadaşlık Etiğinin her bir ifadesi, bu tür en az bir alt diziye
aittir ve (4) “B, A’nın arkadaşıdır” ifadesi, daha güçlü olan şu anlamda gereklidir:
“A’nın B’ye yardım etmesi gereklidir” sonucu, Arkadaşlık Etiğinin p1’in ait olmadığı
hiçbir alt dizisinden hiçbir şekilde çıkarılamaz.
Arkadaşlık Etiği içerisinde, her biri türetmeyi garanti eden birçok farklı ek öncül dizisi
bulunabilir. Sahip olmaları gereken tek ortak özellik, “B, A’nın arkadaşıdır” ifadesidir. Do-
layısıyla bu açıklamaya özel bir rol verdim. Bu öncül, kişinin Arkadaşlık Etiğine ait bir
başka öncülle değiştirip de yine aynı sonucu almasının mümkün olmadığı tek öncüldür.
Peki, “B, A’nın düşmanıdır” ifadesine benzer bir ayrıcalıklı konum vererek aynı şe-
kilde bir Düşmanlık Etiği de oluşturulamaz mı? Burada, böyle bir Düşmanlık Etiğinin