Page 133 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 133

114                                          3. Hukuki Muhakemenin Rasyonelliği

                            Böyle bir destek zinciri fikri, önemli bir soruya yanıt bulunmasını sağlar. Bir neden-
                         ler zincirinin var olduğunu, yani p1’in p2’yi desteklediğini, p2’nin p3’ü desteklediğini
                         vb. varsayalım. Daha kesin olarak ifade etmek gerekirse, bu, p1’in diğer bazı öncüllerle
                         (diyelim ki r1 ve s1) birlikte, mantıksal olarak p2’yi, p2’nin diğer bir dizi öncüllerle
                         (diyelim ki r2 ve s2) mantıksal olarak p3’ü vb. içerdiği anlamına gelir. Peki ya ara adım
                         olan p2’yi atlar ve basitçe p3’ün r1, s1, r2 ve s2 ile birlikte p1’den çıktığını söylersek?
                         Bu, destek zincirini fiilen ortadan kaldıracaktır. Geriye, ara bağlantıların olmadığı bir
                         sonuç ve bir dizi öncül kalacaktır.
                            Bu, mevcut çalışmada savunulan kuramın merkezi noktalarından birini geçersiz kıl-
                         ma etkisine sahip olacaktır. Destek zincirleri fikrini savunmak için düşünmenin bilim
                         tarihindeki ilerlemesinin yanı sıra, bir bireyin zihnindeki ilerlemesine de atıfta bulunu-
                         labilir (karşılaştırma için: Alexy ve Peczenik 1989). Bilgi, adım adım gelişir. Giderek
                         daha uzun hâle gelen destek zincirleri geliştirilir. Bununla birlikte, tarihsel ve psikolojik
                         içgörüler,  bilginin  mantıksal  olarak  yeniden  yapılandırılmasını  gerekçelendirmek  için
                         yeterli değildir. Yalnızca mantıksal veya en azından epistemolojik nedenler bu amaca
                         hizmet  etmektedir.  Güçlü  destek  kavramı,  bu  tür  nedenlerin  geliştirilmesini  mümkün
                         kılar. Dolayısıyla güçlü destek kavramı, belirli bir bağlam içerisinde gerekçelendirmede
                         özel  bir  rol  oynayan  ifadelerin  (örneğin  hukuki  muhakemedeki  norm  ifadeleri  gibi)
                         bulunduğu gerçeğiyle eşleşir. Böyle bir ifade varsa, diğer adımlardan ayırt edilebilen
                         belirli bir muhakeme adımı oluşturmak için kullanılabilir. Kişi öncelikle, p2’nin p3’ü
                         güçlü bir şekilde desteklediğini gösterir ve sonra, belki başka bir kuramda, daha derin
                         bir öncül olan p1’in, p2’yi güçlü bir şekilde desteklediğini belirtir. Böylelikle bilginin
                         tümü, her biri sonuçları güçlü bir şekilde destekleyen kendi temel öncülleri ile karakte-
                         rize edilmiş farklı düzeyler (örneğin biyoloji ve fizik gibi) hâlinde organize edilir. Dü-
                         zeylerin  ortadan  kaldırılması  hâlinde,  kişi,  bilgimizin  yapısındaki  önemli  içgörüleri
                         kaybedecektir. Böyle bir bilgiyi ifade eden destekleyici bir yapı, ifade etmeyen bir ya-
                         pıdan daha iyidir. Yalnızca öncül sınıflarından bahsetmek yerine destekleyici zincirler
                         kavramının sunulmasının nedeni budur.


                         3.3  Hukuki Rasyonellik ve Hukuk Paradigması


                         3.3 Hukuki Rasyonellik ve Hukuk Paradigması
                         3.3.1 Hukuk Paradigmasına İlişkin İlk Düşünceler
                         Bilginin  adım  adım  gelişmesi  ile  ilgili  gözlemin,  geniş  kapsamlı  sonuçları  vardır.
                         Yukarıda belirtildiği üzere, belirli bir bağlam  içerisinde gerekçelendirmede özel bir
                         rol oynayan ifadeler (örneğin hukuki muhakemedeki norm ifadeleri) vardır. Böylelik-
                         le bilginin tümü, örneğin biyoloji ve fizik gibi farklı düzeyler hâlinde organize edilir.
                         Şimdi, bu düzeylere, hukuki muhakeme ve hukuk felsefesini de eklemek istiyorum.
                         Örneğin hâkim, Charlie’yi niteliksiz hırsızlıktan mahkûm ederken Ceza Kanunu’na ve
                         bu kanunun yorumlanmasıyla ilgili yerleşik geleneklere güvenle dayanabilir. Uygula-
                         nan  cezai  hükmün  geçerliliği,  genel  olarak  geçerlilik  sorunu,  pratik  muhakemenin
                         keyfiliğini  kısıtlayan  rasyonellik  gereksinimleri  vb.  hakkında  felsefi  bir  tartışmaya
                         girişmesi abes olacaktır. Bununla birlikte, bu tür sorular, hukuk felsefesi için hayati
                         öneme sahiptir.
   128   129   130   131   132   133   134   135   136   137   138