Page 261 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 261
242 5. Yürürlükteki Hukuk Nedir?
mış kanunları, yerleşik emsal kararları, diğer otorite kaynaklarını ve ahlaki ilkeleri de
içermesini sağlamaktadır. Bu olgusal gerçek, hukuki muhakemenin erişilebilir öncülle-
rinin sayısını çok fazla artırarak, son derece tutarlı bir şekilde muhakeme gerçekleştir-
meyi mümkün kılar.
Kısacası, kuram hem hukukun değişmezliği ön doğrusuna hem de hukuki muhake-
menin tutarlılığına uymaktadır.
5.8.4 Hukuk İçin Temel Norm
Psikolojik bakış açısından, hukukçuların hiçbir muhakeme olmaksızın, kendiliklerinden,
normatif bir sistemi toplumsal olarak yerleşik bir hukuk sistemi olarak kabul ettiklerine
şüphe yoktur. Böylece belirli bir ülkenin yasaları, emsal kararları vb., herhangi bir genel
hukuk tanımına başvurmaksızın belirtilebilir. Ancak bu bilgi, kuramsal olmaktan ziyade
bibliyografiktir (karşılaştırma için: Wedberg 1951, 254). Kişi, belirli bir toplumsal ola-
rak yerleşik uygulamaya girerek bilgiyi kazanır. Hukuk öğrencileri genellikle çalışmala-
rına bu “bibliyografya” hakkında genel bir fikir edinerek başlarlar. Diğerlerinin yanı
sıra, hukukun kanunlar, emsal kararlar vb. kişinin dikkat etmesi gereken veya gerekebi-
len kaynaklarının bir listesini öğrenirler. Hukukçular, hukuki muhakemeyi kendi uygu-
lamalarında nasıl gerçekleştireceklerini de öğrenirler. Böylelikle yürürlükteki hukuk
kavramını kullanmakta ustalaşırlar.
Bunu yaptıktan sonra, ancak Kelsen’in bakış açısı anlamındaki Temel Normun ön
varsayılması durumunda tutarlı bir şekilde anlaşılabilecek bir düşünme yoluna girerler.
Böylece anayasanın yürürlükteki hukuk olduğunu düşünürler. Bir kişi anayasanın yürür-
lükteki hukuk olduğunu ciddi bir şekilde iddia ediyorsa, anayasaya uyulmasının gerekli
olduğunu da kastetmiş olur. Temel Norm da aynen bunu söylemekte, anayasaya uyul-
masının gerekli olduğunu ifade etmektedir; karşılaştırma için: yukarıdaki bölüm 5.3.1.
Normatif bir bakış açısından (gerekçelendirme bağlamında) yine de hukukçuya “Bu
anayasa neden yürürlükteki hukuktur?” ve “Neden buna uyulması gereklidir?” soruları
sorulabilir. Böylece, yürürlükteki hukukun kendiliğinden oluşan bilişsel sürecinin ras-
yonel bir şekilde yeniden inşa edilmesi talep edilebilir.
Hukukçu, bu tür sorulara hazırlıklı değildir. Ancak gerekli analitik beceriye sahip ol-
saydı “F 1, F 3, F 5, F 6, F 8 ve F 9 gibi olgusal gerçekler vardır ve buradan hareketle, norma-
tif sistem, hukuk ölçütlerine karşılık gelmektedir.” şeklinde yanıt verirdi. Bu yanıt,
aşağıdaki muhakemeyi ön varsaymaktadır.
Öncül 1: F1, F3, F5, F6, F8 Bir normatif sistem bir dizi seviyeden oluşur; belirli bir norm, daha
ve F9 olgusal gerçekleri üst düzeydeki bir norma uygun olarak oluşturulmuşsa geçerlidir.
Bu sistem, hukukun toplumdaki en üst normlar sistemi olduğunu,
kendi topraklarında fiziksel güç kullanma yetkisi verme konusunda
tek hak sahibi olduğunu, her türlü davranışı düzenleme yetkisine
sahip olduğunu iddia eden bazı normları içerir.
Bu sisteme ait en önemli davranış normlarına, her zaman veya nere-
deyse her zaman, satın alma, vergi ödeme, evlenme vb. gündelik
eylemleri gerçekleştiren sıradan insanların uygulamalarında uyulur;