Page 266 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 266

HUKUKİ ARGÜMANTASYON TEORİSİ

                            Bir semantik kural temelinde a’nın R normu kapsamına girdiği
                        veya girmediği tespit edilirse, (J.3.1) ve (J.3.2) biçimindeki argümanlar
                        kesindir. Semantik argüman R’ye göre verilen kararı gerekçelendirmek
                                                 61
                        için bu noktada yeterlidir.  Bu, (J.3.3)’ün uygulanabildiği durumunda
                        tamamen farklıdır. Buradaki semantik yorum, hiçbir kararın yalnızca
                                                                     62
                        semantik araçlarla verilemediğini ortaya koyar.  Sadece, T’nin belirsiz
                        olduğu ve a’nın T’nin belirsizlik alanı içinde yer aldığı tespit edilebi-
                          63
                        lir.  a’nın T kapsamına girip girmediği sorusu, dile ilişkin bir tespitle
                        değil, daha ziyade salt bir yerleştirmeyle yanıtlanabilir. Aşağıda tartışı-
                        lacak olan argüman kalıpları, diğer hususların yanı sıra, bu tür yerleş-
                        tirmelerin gerekçelendirilmesinde kullanılır.

                            (2) Genetik bir argüman, bir yorumunun (R’), (R)’nin yorumunun,
                        kanun koyucunun iradesiyle örtüşecek bir şekilde gerekçelendirilmesi-
                        dir. Genetik argüman, iki temel kalıba ayrıştırılabilir. Birinci temel ka-
                            R
                        lıp, I  = (R’)’nin kanun koyucunun iradesinin doğrudan nesnesi olduğu
                            W
                        söylendiğinde, ikinci temel kalıp ise kanun koyucunun (R) ile K ([Z1,
                        Z2, . . . , Zn] K) kombinasyonundaki Z1, Z2, . . . , Zn amaçlarını izlediği





                        61    (J.3.1) ve (J.3.2) şeklindeki argümanlar, bir kararın gerekçesini esasında yalnızca
                            bir R normuna (burada: R 1) göre taşırlar. Belirtilen kalıplardaki semantik argü-
                            manlarla gerekçelendirilen sonuç kabul edilmek istenmiyorsa, (R 1)’i değiştirmek
                            mümkündür. Bu, (R 1)’in uygulanabilirliğinin istenmediği durumda R 1 ((x) [T 1x
                            → ORx])’nın a’ya ilişkin olan bir F niteliği yardımıyla R 2 ((x) [Tıx  ¬ Fx →
                            ORx)]) ile sınırlandırılması şeklinde gerçekleşir (teleolojik indirgeme). (R 1)’nin
                            uygulanmamasının istenmediği bir durumda ise örneğin a’nın T 1’den farklı ola-
                            rak T 2’nin altına düştüğü kıyas argüman kalıbıyla, R 3 ((x) [T 2x → ORx]) nor-
                            munu gerekçelendirmek mümkündür. Bu nedenle, (J.3.1) veya (J.3.2) ile gerek-
                            çelendirilmiş bir karara karşı çıkmak isteyen kişinin, R 2 veya R 3 gibi pozitif hu-
                            kuk normu olmayan bir normu gerekçelendirebilecek durumda olması gereklili-
                            ğinden genel olarak bahsedilebilir.
                        62    Savigny’nin belirsizliklerin farkına varılmasına ilişkin tespiti şu şekildedir: “An-
                            cak tam da bu nedenle, mevcut şüphenin doğasına ilişkin açık bir kavrayışla sona
                            erer ve aynı zamanda onun çözümünü kendinde içermez” (Fr. C. v. Savigny,
                            System des heutigen Römischen Rechts, C. 1, Berlin 1840, S. 228).
                        63  Belirsizlik  kavramı hakkında bkz. W. P. Alston, Vagueness, in: The Encyclope-
                            dia of Philosophy, C. 8, S. 218 vd. (yapılan diğer atıflarla birlikte).


                        264
   261   262   263   264   265   266   267   268   269   270   271