Page 93 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 93
BAŞLICA PRATİK SÖYLEM TEORİLERİ
Hare’in argümanının özelliği, bu argümanın yardımıyla, yalnızca PP
ve PU tarafından ifade edilen normatif dilin mantığına, olguların bilgi-
sine, ilgili kişilerin isteklerine ve ilgilerine (inclinations and interests) ve
diğerlerinin durumuna ilişkin tasarıma (imagination) dayanarak, yani
normatif öncülleri kullanmadan, ahlaki bir yargının doğruluğu veya yan-
176
lışlığı hakkında bir değerlendirmeye varmanın mümkün olmasıdır.
Hare, bunun normatif ifadelerin olgu ifadelerinden türetilebileceği anla-
mına gelmediğini açıkça vurgulamaktadır. Hare, kendi yöntemini Pop-
per’a atıfta bulunarak bir tür keşif (kind of exploration) olarak nitelendi-
177
rir. Argümanının özünü, modus tollendo tollens ([p q] q
p) oluşturur. Örnekte N2, N1’den türetilmiştir. B’nin N1’i kabul edeme-
diği durumlarda N1’i de reddetmesi gerekir. Hare’e göre ahlaki argüman-
tasyonun esası, tekil yargıların herhangi bir ilkeden türetilmesi değil, on-
178
ların mantıksal sonuçlarının kabul edilebilirliğinin test edilmesidir.
getirilmiş olur. PU’nun ve PP’nin kullanımını, sonuçların yargılayan kişiyi fiilen
etkilediği durumlarla sınırlandırmak PU’ya ve PP’ye neredeyse hiç karşıtlık
oluşturmaz. Kişinin, kendisinin asla o durumda olmayacağını bilse ya da var-
saysa bile, kendisini o kişinin yerine koyabilmesi çok daha ileri bir noktadır.
Hare’in kendisi de sonraki tarihli bir yayınında, hipotetik rol değişimi gereklili-
ğinin bağımsız bir koşul olup olmadığından artık emin değildir (bkz. R. M. Hare,
Critical Study: Rawls’ Theory of Justice, in: Philosophical Quarterly 23 [1973),
S. 154). Hipotetik rol değişimi talebi, diğer kişinin eşit haklara sahip olduğunun
tanınması talebine dayanır. Bu talep, ahlaki argümantasyonun temel bir ilkesi
olarak aşağıda açıklanacaktır. Dolayısıyla, görüldüğü gibi, hipotetik rol değişimi
talebini teorisinde gerekçelendirmemiş olan Hare’in bu argümanı, gerekçelendi-
rilmiş gibi ele alınmalıdır.
176 Bkz. R. M. Hare, a.g.e., S. 94.
177 R. M. Hare, a.g.e., S. 88.
178 Tartışmacının ahlaki ifadelerinde varsaydığı kuralların sonuçlarını kabul etme
isteğine olan bu güven, Hare’in teorisini Foot ve Warnock gibi yeni-natüralistle-
rin teorilerinden ayırır. “Kaba” (rude) ve “cesur” (courageous) gibi somut ahlaki
ifadelerle ilgili olan, kişinin belirli olgusal iddiaları kabul etmesi halinde belirli
değer yargılarını da kabul etmesi gerektiğini öngören kurallar onların görüşlerine
göre esasında mevcuttur. Bu anlamda, ahlaki yargıların olgusal iddialardan türe-
tilebilir olduğu varsayılır (bkz. Ph. Foot, Moral Arguments, in: Mind 67 (1958),
S. 509. “Ahlaki bir önermeyi öne sürmek ya da reddetmek için ahlaki terimleri
kullanan herkes, söz konusu ahlaki yargının lehinde veya aleyhinde neyin delil
olarak sayılabileceğine ilişkin kurallar da dahil olmak üzere, bu terimlerin kulla-
91