Page 88 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 88

HUKUKİ ARGÜMANTASYON TEORİSİ

                            A’nın bahsedilen niteliklere haiz olması, a’nın iyi olduğu iddiasının
                        gerekçesi (reason)’dir. 159  PU, bu gerekçenin her durumda geçerli olma-
                        sını talep eder. Bu, “a iyidir” iddiası ile bunun hakkındaki gerekçemiz
                        arasında bir bağlantıyı bu şekilde tesis eder.

                            Bu bağlantı, bir şeyin belirli niteliklere haiz olmasının o şeyi “iyi”
                        olarak adlandırmak için bir neden oluşturduğunu ifade eden ahlaki bir
                        kuraldır. Neden kavramı ile kural kavramı arasındaki anlamsal bağ,
                        Hare’in şu ifadesiyle açıklık kazanır: “Bir şeyin belirli ahlaki niteliklere
                        haiz olmaması durumunda o şey hakkında ahlaki yargıda bulunuruz.
                        Dolayısıyla her iki görüş de belirli şeyler hakkındaki ahlaki yargıların
                        nedenlerle yapıldığını savunur ve neden kavramı, her zaman olduğu
                        gibi, bir şeyin başka bir şeyin nedeni olduğunu ortaya koyan bir kural
                                                        160
                        kavramını da beraberinde getirir.”
                            Ahlaki yargılarda varsayılan kural, pek çok farklı genellik derece-
                        sine sahip olabilir. Asla yalan söylememe kuralı yüksek bir genellik de-
                        recesine sahipken, kişinin eşine parasal meselelerde her zaman doğruyu
                        söylemesi kuralı düşük bir genellik derecesine sahiptir. 161



                        159   Bkz. R. M. Hare, a.g.e., S. 21.
                        160   Bkz. R. M. Hare, a.g.e., S. 21. M. G. Singer’ın “Etikte Genelleştirme (Generali-
                            zation in Ethics)” adlı kitabındaki görüşleri Hare’in tezine çok benzerdir. “Ge-
                            nelleştirme ilkesi, [Hare’in evrenselleştirilebilirlik ilkesine tekabül eder] iddia
                            ediyorum ki, her tür ahlaki yargıda yer alır veya varsayılır; çünkü özel olarak
                            ahlaki anlamlarında ‘doğru’, ‘yanlış’ ve ‘olması gereken’ gibi özel ahlaki terim-
                            lerin anlamı ahlaki yargının temel taşıdır. Bu aynı zamanda ahlaki gerekçelen-
                            dirmenin de temel bir özelliğidir, çünkü ahlaki bir yargı için neden göstermeye
                            yönelik her girişimde bu şart koşulur. Bu yüzden bu, neyin ahlaki bir yargı olarak
                            sayılabileceğini belirler. […] Buradan, nedenlerden ayrı olarak bir ahlaki yargı
                            türünün ve ahlaki nedenlerden ayrı olarak da genelleştirme ilkesinin var olama-
                            yacağı sonucu çıkar.” (M. G. Singer, Generalization in Ethics, New York 1961,
                            S. 34). Singer’a göre PU başka bir işlevi daha yerine getirir: Bir A kişisinin bir
                            B kişisinden farklı davranacağını ortaya koyan ispat yükü, A ile B arasındaki
                            önemli bir ayrımı oluşturur (M. G. Singer, a.g.e., S. 31). Bu noktaya daha sonra
                            tekrar gelinecektir.
                        161   Bkz. R. M. Hare, Freedom and Reason, S. 39 vd. Genellik kavramı hakkında
                            ayrıca bkz. R. M. Hare, Principles, in: Proceedings of the Aristotelian Society 73
                            (1972 / 73), S. 2 vd.


                        86
   83   84   85   86   87   88   89   90   91   92   93