Page 87 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 87

BAŞLICA PRATİK SÖYLEM TEORİLERİ

                            3.2.2. Hare’in Ahlaki Argümantasyon Teorisi

                            Hare’in ahlaki argümantasyon teorisi, onun ahlaki dil analizine da-
                        yanır. Bu analizin en önemli sonucu, betimleyici anlam ile değerlendi-
                        rici (kural koyucu) anlam arasındaki ayrımdır. Bu ayrım, ahlaki argü-
                        mantasyonun iki temel kuralı olan evrenselleştirilebilirlik (universali-
                        zability) ilkesi ve kuralcılık (prescriptivity) ilkesine karşılık gelir.

                            “Pratik argümantasyon kurallarının” 154  varlığı, ahlaki söylemin ras-
                                                            155
                        yonelliğinden bahsetmeyi haklı kılar.  Her ne kadar ahlaki söylemin
                        kuralları doğa bilimlerine özgü argümantasyonun kurallarından farklı
                        olsa da Hare’e göre rasyonel söylemin sadece tek bir türünün bulundu-
                                                                    156
                        ğunu varsaymak hatalı bir yaklaşım olacaktır.
                            3.2.2.1. Hare, evrenselleştirilebilirlik (PU) ilkesini gerekçelendirir-
                        ken, betimleyici ifadelerin evrenselleştirilebilir olmalarından yola çı-
                        kar. Ardından, değerlendirici ifadelerin betimleyici anlam bileşenleri
                        nedeniyle bu özelliği paylaştığını gösterir. 157  Betimleyici ifadelerin ev-
                        renselleştirilebilir olmalarıyla Hare, “a kırmızıdır” gibi bir ifadenin, il-
                        gili tüm açılardan a’ya benzeyen herhangi bir başka nesnenin kırmızı
                        olduğunu söylemeyi de zorunlu kıldığı olgusunu anlar. “Bu kırmızıdır”
                        ifadesi, “İlgili açılardan buna benzeyen her şey kırmızıdır” ifadesini
                        içine alır (entails). Kişi, ilk ifadeye katılıyor ancak ikincisine katılmı-
                        yorsa “kırmızı” kelimesini doğru kullanmıyordur. 158

                            A’yı “iyi” olarak adlandırırız, çünkü a ahlaki olmayan belirli nite-
                        liklere sahiptir. Bu nitelikler, “iyi”nin bu durumda betimleyici anlam-
                        daki kullanımıdır. Böylece PU, konuşmacıyı bu niteliklere haiz olan her
                        nesneyi de aynı şekilde “iyi” olarak adlandırmak zorunda bırakır.

                        154   R. M. Hare, Wissenschaft und praktische Philosophie, in: Philosophie und Wis-
                            senschaft, 9. Deutscher Kongreß für Philosophie, 1969, Ed.: Ludwig Landgrebe,
                            Meisenheim am Glan 1972, S. 82.
                        155   R. M. Hare, The Language of Morals, S. 45; R. M. Hare, Freedom and Reason,
                            S. 2.
                        156  R. M. Hare, Wissenschaft und praktische Philosophie, S. 81.
                        157   Bkz. R. M. Hare, Freedom and Reason, S. 10, S. 30.
                        158   Bkz. R. M. Hare, a.g.e., S. 11.

                                                                                         85
   82   83   84   85   86   87   88   89   90   91   92