Page 141 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 141

GEREKÇELERİN YAZILMASI: HÂKİMLER İÇİN EL KİTABI

                         ilgisiz  bir  dekorasyon  değildir;  konuyu  sanatla  birleştirmektedir.  Denning’in  tarif  etmeye
                         devam  ettiği  kaza,  ailenin  çan  çiçeklerini  toplamak  için  yol  boyunca  durması  nedeniyle
                         meydana gelmiştir. Çan çiçeklerine yapılan dokunaklı ima, davayla doğrudan ilgilidir.
                           Çelişkili  olmalarına  rağmen  Gradgrindian  ve  Polonian  sendromlarının  ortak  bir  hatası
                         vardır: Tarzın ve esasın ayrı şeyler olduğunu ve birbirini dışladığını varsayarlar. Esasa sev-
                         dalı olanlar tarzı reddeder, tarza sevdalı olanlar ise esası reddeder ya da en azından ara sıra,
                         ferahlık için bu olmaksızın yapmaya isteklidirler. Bununla birlikte tarz ve esas arasındaki
                         veya biçim ile içerik arasındaki ilişkiyi ciddi olarak düşünen insanların çoğu, ikisi arasındaki
                         bu ayrımı reddeder. Örneğin seçkin hukukçu Benjamin Cardozo, biçim ve esasın birbirinden
                         ayrılamaz  olduğunu  savunmaktadır.  Ona  göre  biçim,  yalnızca  dekorasyon  amaçlı  olarak
                         esasa eklenen bir şey değildir:
                             Biçimden doğan güç ve biçimsizlikten doğan zayıflık, gerçekte esasın nitelikleridir. On-
                             lar şeyin kimliğinin işaretleridir. Onu olduğu gibi yaparlar.
                             [Benjamin  N.  Cardozo,  Law and Literature and Other Essays and Addresses (New
                             York: Harcourt, Brace, 1931) s. 6]
                         Bu, bir şairin (veya bir İngiliz profesörünün) değil bir hâkimin görüşüdür. Tarzı bu şekilde,
                         esasa karşıt bir şey olarak değil de esasın şekli olarak düşünürsek tarzı yargısal yazıma uygun-
                         suz olduğu için reddetmek veya onu yüzeysel bir dekorasyon türü olarak geliştirmek istemeyiz.
                           Cardozo’nun biçim ve esasın tekliği kavramı, tarz hakkında güçlü bir düşünme biçimini,
                         tarzı belirli bir argüman meselesi ile ilişkili olarak görmenin bir yolunu temsil eder. Tarz ile
                         ilgili olarak bu şekilde düşünmek, onu kişiliksizleştirmek, onu belirli bir yazarın karakteris-
                         tik ifade biçimi olarak değil belirli bilgi veya fikirleri somutlaştırmanın bir yolu olarak gör-
                         mektir.
                           Bununla birlikte tartışmanın konusunu ve şeklini ayrı tutmak zordur. Bu nedenle tarz tar-
                         tışmalarının  bireysel  yazarların  tartışmaları  ile  sonuçlanması  muhtemeldir.  Çoğu  hukuki
                         argüman, çok farklı formülasyonlara sahip olabilir. Yasalar ve olgular açık ve tartışmasız
                         olduğunda bile farklı hâkimler gerekçeli kararlarında gerekçeleri sunarken farklı stratejiler
                         benimseyeceklerdir.  Farklı  bir  kelime  hazinesi,  farklı  bir  organizasyon  yöntemi  ve  farklı
                         vurgu noktaları seçeceklerdir. Bu stratejiler tarafsız değildir. Kaçınılmaz olarak gerekçelerin
                         açıklandığı hedef kitlenin niteliği de dâhil olmak üzere bir bütün olarak davanın kişisel bir
                         kavrayışından türerler. Sonuçta, kişisel bir hukuk kavrayışından ve yargının rolünden türe-
                         miş olurlar. Kelime seçimi ve cümle yapısının yerel düzeyinde, bu tür stratejiler, ister tama-
                         men isterse kısmen bilinçli olsun kendilerini tarz olarak ortaya koyarlar.
                           Bu nedenle tarz, kaçınılmaz olarak benlikle iç içe geçmiş görünür. “Kent’te çan çiçekleri
                         zamanıydı”  ifadesini  Lord  Denning  olarak  kabul  etmemizin  nedeni,  tarzın  bazı  yönlerden
                         “insan” olmasıdır. Bununla birlikte bu tarzın asla bütün kişi olmadığını kabul etmek önemli-
                         dir. Bu nedenle retorikçiler, bir karakteri yazarken yaratılan benliği maske anlamına gelen
                         bir kelime ile adlandırırlar. Kelime, hile veya aldatmayı ima ettiği için değil yazma benliği-
                         nin yaşayan benlikle özdeş olmadığını ve farklı yazma biçimlerinin farklı türde benlikleri
                         yansıtabileceğini açıkça ortaya koyduğu için faydalıdır. Hâkimler gerekçeli kararları yazar-
                         ken, bir benliği, bir benliğin inşasındaki kadar açığa vurmazlar. Bu nedenle Richard A. Pos-
                         ner’ın  yargısal  tarz  hakkındaki  algısal  yorumu:  “Bir  tarz  seçiminin  yanılmaz  bir  şekilde

                                                           122
   136   137   138   139   140   141   142   143   144   145   146