Page 145 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 145
GEREKÇELERİN YAZILMASI: HÂKİMLER İÇİN EL KİTABI
Pasaj, bu bir muhalif görüş olduğu için kişisel ve güçlü bir ses ortaya koymamış olsaydı
muhtemelen bu bizim için şaşırtıcı olurdu. Doğasını yakalamak için paragrafın bir bütün
olarak nasıl geliştiğini takip etmemize yardımcı olur.
Paragraf, duygusal ve tartışmalı olmayan, nispeten heyecansız üç iddia ile başlamaktadır.
Bununla birlikte sorular geliştikçe, ton giderek ironikleşmekte ve her soru daha somut hâle
gelmektedir: “makul zaman”dan “ölçütler”e, oradan “bekleme listeleri”ne ilerliyor ve so-
nunda saçmalıkta zirveye ulaşıyoruz: “Anayasa kaç MRG yapılmasını gerektirmektedir?”
Sorular retorik, hatta mübalağalıdır ve yazarlıkla ilgili hayal kırıklığına ihanet eder. “Çoğun-
luk” kesinlikle suçlanmaktadır.
Ancak bu zirve anında bir geçiş yaşanır. Saçma soruya daha ilk başta keskin bir yanıt ve-
rilir: “Anayasa kaç MRG yapılmasını gerektirmektedir? Çoğunluk bize bunları söylememek-
tedir.” Ancak günlük konuşmanın enerjisi daha resmî, hukuki bir ifadeye yol açmaktadır:
“Çoğunluk, yönetilebilir bir anayasal standart oluşturmamaktadır.” Bu noktada çoğunluğun
eylemleri silinip gitmekte ve “halkın”, “hâkimlerin” ve “devletin” tepkileri endişe kaynağı
olmaktadır. Hayal kırıklığı, artık başkalarının çıkmazı üzerinden hissedilmektedir. Ton de-
ğişmemektedir: Paragraf kuru, özlü bir cümle ile sona ermektedir: “Onu gördüğümüzde
bunu bilebileceğimizi ümit etmek gerekecektir.” Ancak huzursuzluğun kaynağı artık sadece
Mahkeme değildir. Ses, kendini, sonuçları hissetmesi gereken toplumun üyeleri ile aynı
hizaya getirir. “Biz” ifadesi herkesi kapsar. Kısaca ifade etmek gerekirse, sonuç, bir mahke-
menin çoğunluk kararının hukuki, sosyal ve insani sonuçlarına geniş kapsamlı bir cevaptır.
Bu pasajın tarzını analiz etmek için ilki ilgi çekici kişisel nitelikleri özellikle azaltan alın-
tıları görmezden geldim. Alıntıların kısaltılıp kısaltılamayacağını, pasajın içinde farklı bir
şekilde yer alıp alamayacağını veya dipnotlara yerleştirilip yerleştirilmeyeceğini merak
ediyorum; bunlar sadece yazarlar tarafından değil yayıncılar tarafından da dikkate alınması
gereken seçeneklerdir.
8.03 YÜKSEK YARGILAMA MAHKEMESİ KARARI
Soberg ve Birney arasında tartışmalı üretim sorunları olduğu söylenmektedir. Bunun-
la birlikte Birney’nin Soberg’den gelen üretim taleplerinin temeli yetersizdir ve Bir-
ney’nin sunduğu deliller, Birney’nin Soberg aleyhindeki davasının kuramını altüst edi-
yor gibi görünmektedir. Talep edilen üretime ilişkin olası delil değeri yetersizdir. Bir-
ney’nin bu üretimi özenli olmaktan uzaktı. Ve tartışmalı üretimin Birney’nin iddialarını
destekleyen kısmi bir delil değeri olsa bile Birney’nin taahhütlerini yerine getiremediği-
ne, sonuç olarak müşteri kaybettiğine ve dolayısıyla zarara uğradığına dair hâlâ bir delil
bulunmamaktadır. Birney’nin Soberg’den talep ettiği üretim bir “ağzından laf alma is-
teği”nin ötesinde bir şey değildi. Aksine, Birney’nin davasının özünde yatan kurguyu
uzak bir ihtimal havasıyla gizlemek bir hiledir. Soberg aleyhindeki iddialar hayalidir ve
bu üretim sorunu, davayı henüz kanıtlanabilmiş olası bir iddia olarak bırakmamaktadır.
Önceki örnekten bile daha fazlası, bu paragraf, yelpazenin resmî olan ucundadır. Sözcük
seçimi, bazı noktalarda yükselme eğilimindedir ve çok fazla sözel maharet içermektedir.
Karmaşık olmasa da cümleler uzama eğilimindedir. Ve kendimizi, bu tarza bir “tarz” olarak
fazlaca tepki verirken bulmamız olasıdır. Amaçlanan izleyici kitlesi, meslekten olmayan
nispeten sofistike kişiler veya hukukçular gibi görünmektedir.
126