Page 91 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 91
GEREKÇELERİN YAZILMASI: HÂKİMLER İÇİN EL KİTABI
ürettiği cümlelerde olduğu gibi ders negatif, bazen ise Mill’in örneğinde olduğu gibi pozitif-
tir. Bu bölüm, seçici ve basitleştirilmiş bir biçimde de olsa her iki türden dersler içerecektir.
Cümle sanatında ustalaşmak ömür boyu sürecek bir iştir ve bu yöndeki çabalar bizi gerekçeli
karar yazma becerisinin çok ötesine götürecektir. Sanatı daha eksiksiz bir şekilde keşfetmek-
le ilgilenen okuyucular (ve umarım bu tür birçok okuyucu vardır), konuyla ilgili geniş kap-
samlı çözümler sunan Ek 2’de sayılan kitaplarla başlamak isteyebilirler. Bu bölümde yalnız-
ca gerekçeli karar yazımı ile en alakalı yapısal ve sözel konulara odaklanacağız.
Herhangi bir sözcük seçimi ve cümle yapısı, eldeki konuya, duruma, yazının amacına ve
hedef kitleye bağlıdır. Gerekçeli karar yazımında ilk üç değişken az ya da çok sabittir. Konu
ise örneğin aileden ceza davalarına kadar biraz değişebilir. Durumlar da öyledir; yargılama-
lardan mahkûmiyete değişebilir. Ayrıca amaç, velayetin verilmesinden zararın giderilmesine
kadar biraz değişebilir. Ancak konu, durum ve amaç, hukuki rolleri ile kısıtlandıklarından
hâkimler için deneme veya roman yazarları için olduğundan çok daha az farklılık gösterir.
Bu nedenle yazar olarak hâkimler için en acil soru dördüncü değişkenle ilgilidir: hedef kitle.
Hedef kitleler, tek bir gerekçeli kararın sınırları içinde bile büyük ölçüde farklılık gösterdi-
ğinden yapılan her seçimin uygulamada tartılması gerekir. Bölüm 7’de bazı özel ihtiyaçları
olan hedef kitleleri ele alacağız. Bu bölümde önerilerim (hukuktaki “makul kişi” gibi gerekli
olan ancak hayal kırıklığı yaratacak derecede belirsiz bir kavram olan) makul derecede eği-
timli bir hedef kitleye yöneliktir.
Deneyimli yazarlar, taslak hazırlarken her bir cümle ya da kelime hakkında çok fazla
düşünmezler ve muhtemelen bunu yapmamaları gerekir. Gerekçeli karardaki gerekçeleri
dile getirmeye çalışırken her bir cümle için kendini yiyip bitirmek, yazarın tıkanıp kalma-
sının bir reçetesi gibi görünür. Üzerinde duracağımız sorular, taslağın hazırlanmasının son
aşamalarında, gerekçeler ile ilgili yoğun düşünme tamamlandıktan sonra ortaya çıkmalı-
dır. Bu noktada yaygın soru şu olur: Anlamı; açık, vurgulu ve hatta belki de akılda kalıcı
hâle getirdim mi? Bu soruyu cevaplamak, bir adım geriye gitme ve kendini dışarıdaki bir
okuyucunun yerine koyma becerisini gerektirir. Cevabınız hayır ise, sadece geri adım
atmakla kalmamalı aynı zamanda bir revizyonla ileri adım da atmalısınız. Bu sadece cüm-
lelerin nasıl iş gördüğüne dair temel bir bilgi değil aynı zamanda bu bilgiyi pratiğe dökme
becerisini de gerektirir.
Bu bölümün sonunda hem sözcük seçimi hem de cümle yapısı hakkında baştan sona italik
olarak vurgulanan ve toplu hâldeki özel ipuçlarına yer verilecektir. Bununla birlikte etkili
cümleler o kadar farklı biçimlerde gelir ki ipuçları yanıltıcı olabilir. Bunlar kural olarak
değil rehber olarak tasarlanmıştır. Bu nedenle başlıklarım, uyarılardan ziyade düzenleme
sırasında sorulması gereken genel sorulardan oluşmaktadır. Sonrasındaki örnekler ve analiz-
ler, bir formül sağlamayı değil belirli bir cümleyle ilişkili sözel veya yapısal seçenekler
aracılığıyla nasıl düşünülebileceğini göstermeyi amaçlamaktadır. Amaç kişinin kendi çalış-
masını oluşturma ve eleştirme konusunda kendisine yardımcı olabilecek kelime seçimini ve
cümle yapısını analiz etmenin yollarını araştırmaktır.
Bütün bunları göz önünde bulundurarak yargısal kelimelerin ve cümlelerin ortak sorunla-
rını ve potansiyel güçlü yönlerini keşfedelim. Bu süreç için on genel soru öneriyorum. Bun-
lardan bazılarının içinde özel sorular bulunmaktadır.
72