Page 19 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 19

4                                                                 1. Giriş

                         mahkemeler  ve  diğer  yetkililer  nezdindeki  hukuki  sonuçlarını  öngörmekle  ilgilenen
                                                                                   13
                         potansiyel  bir  kanun  tanımazın  hukuki  beklentileri  ile  tanımlamıştır. Buna  karşılık
                         John Chipman Gray’a göre şeklî olarak geçerli mevzuat, hâkimin karar verirken daya-
                         nabileceği bir hukuk kaynağından yani hâkimin hukuki bir karar verirken kullanabilece-
                         ği ham maddeden başka bir şey değildir. Gray için geçerli hukuk olarak kabul edilebile-
                                                    14
                         cek tek şey nihai yargı hükmüdür :
                            İşte bu yüzden yasama faaliyetleri, kanunlar, hukukun bir parçası olarak değil hukukun kaynağı
                            olarak ele alınmalı ve bahsettiğim diğer kaynaklarla uyumlu hâle getirilmelidir. Bazen hukukun
                            iki bölümden oluştuğu söylenir: yasamanın yaptığı hukuk ve hâkim-yapımı hukuk. Ancak aslın-
                            da bütün hukuk, hâkim-yapımı hukuktur.
                         Serbest  yargısal  karar  verme  ideolojisi,  şeklî  olarak  geçerli  olan  mevzuatın  önemini
                         azaltmakta ve bunun yerine hukuku “uygulamadaki hukuk”, diğer bir deyişle mahkeme-
                         ler  ve  diğer  kanun  uygulayıcıları  tarafından  verilen  kararların,  çeşitli  türden  sosyal
                         normların ve hukuk alanında var olan toplumsal değerlerin bir bütünü olarak tanımla-
                                 15
                         maktadır. Wróblewski’nin serbest yargısal karar verme ideolojisi, bağlı yargısal karar
                         verme ideolojisinde vurgulandığı üzere hukuk güvenliğinin şeklî değerleri ve hukukta
                         öngörülebilirlikten  ziyade  uyuşmazlık  konusu  somut  olaya  bağlı  olarak  makullüğün,
                         hakkaniyetin ve adaletin bireysel bazdaki öneminin altını çizmektedir.
                            Wróblewski’nin yargısal ideolojiler sınıflandırmasındaki üçüncü model olan hukuki ve
                         rasyonel yargısal karar verme ideolojisinin yargısal karar vermenin bağlı ve serbest ideo-
                         lojileri  arasında  bir  uzlaşmaya  işaret  ettiği  söylenebilir.  Bu  ideoloji,  hâkim  tarafından
                         verilecek kararın önceden bütünüyle belli olması anlamına gelecek şekilde bağlı yargısal
                         karar  vermenin  aşırı rasyonalist  yanılgısından  kaçınmakta  ve  aynı  zamanda,  hâkimin
                         kararının tamamen serbest ve oynak olması anlamına gelecek şekilde serbest alternatifin
                         düştüğü irrasyonelist yanılgısından da uzak durmaktadır.  Hâkimin kararı, hukuki kay-
                                                                       16
                         naklarla,  biçimsel  olarak  bağlı  hukuk  uygulama  ideolojisine  göre  olduğundan  daha  az
                         kısıtlanır çünkü “yargısal inceleme ve gerekçelendirmenin gerekli bir unsuru” olarak artık
                                                                   17
                         yargısal değerlendirmelerin kullanılmasına yer vardır.  Ancak hukuki ve rasyonel yargısal
                         karar  verme  ideolojisi,  serbest  yargısal  karar  verme  ideolojisinin  aksine  hâkim-yapımı
                         hukuku  yani  kanun  koyucunun  iradesinin  oluşumundan  bağımsız  olarak,  mahkemeler
                         tarafından genel, soyut hukuk kuralları oluşturulmasını tasvip etmemektedir.
                            Hukuki ve rasyonel yargısal karar verme ideolojisi, modern Batı hukukunun iki te-
                         mel ilkesi yani akıl ve otorite veya hukuki bir kararın biçimsel hukukiliği ve rasyonel
                                                                   18
                         olarak gerekçelendirilebilirliği ile iç içe geçmiştir.  Birinin varlığı diğerine bağlı olan
                         madalyonun iki yüzü gibidirler.

                         13   Holmes, “The Path of the Law” (“Hukukun İstikameti”), s. 460-461.
                         14   Gray, The Nature and Sources of the Law (Hukukun Doğası ve Kaynakları), s. 125.
                         15   Wróblewski, The Judicial Application of Law, s. 292-293.
                         16   Wróblewski, The Judicial Application of Law, s. 306. “Hukukilik nihayetinde kararın yürürlükteki
                            hukuk ile tutarlılığını kabul eden şekilsel bir hukukilik olarak ele alınmaktadır. Rasyonellik, karar-
                            ların iyi nedenlerle doğru bir şekilde gerekçelendirilmesi olarak tanımlanmaktadır.”
                         17   Wróblewski, The Judicial Application of Law, s. 310.
                         18   Wróblewski, The Judicial Application of Law, s. 307-311. Modern hukukun iki gerekliliği olarak
                            akıl ve otoriteye dair, Bergholtz, Ratio et auctoritas. Ett komparativrättsligt bidrag till frågan om
   14   15   16   17   18   19   20   21   22   23   24