Page 197 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 197

182               9. “Die Rechtssätze in ihrem systematischen Zusammenhang zu erkennen” …

                         vunduğu  gibi,  hukuki  bilgiler  dinî  veya  seküler  bir  adaletin  kendinden  aşikâr  olduğu
                         ileri sürülen fikirlerinden de türetilemezdi. Puchta’nın hukuki formalizminin temelinde,
                         on sekizinci yüzyıldan kalma rasyonalist doğal hukuk felsefesinin yankılarını ve özellik-
                         le Christian Wolff’un hukukun sistemik yapısı ve analizinde benimsenen tümdengelim
                         modeli hakkındaki fikirlerini görebiliriz. Bununla birlikte, Puchta’nın modelinde bu tür
                         sistemik  unsurlar  Wolff’un  yazılarında  olduğu  gibi  genel  adalet  fikrinden  ve  insanın
                                                                                     12
                         değişmez doğasından değil Alman Pandektenrecht (pandekt hukuku)ndan,  türetilecek-
                           13
                         ti.
                            Puchta’nın hukuki formalizmine giden yol, von Savigny’nin hukukun tarihsel olarak
                         gelişen  karakteri  üzerine  yazdığı  yazılarla  açılmıştır.  Özellikle  Savigny,  Almanya’da
                         olduğu  gibi  modern,  sofistike  bir  hukuk  sisteminde,  hukuk mesleğinin, Volksgeist’in
                         gerçek ruhuna ayrıcalıklı erişime sahip olduğu ve bunun da hukuk mesleğinin ulusun
                         hukukunun  özgün  şekilde  yeniden  inşasını  gerçekleştirmesini  mümkün  kıldığı  fikrine
                         değer  vermiştir.  Von  Savigny  tarafından  Juristenrecht  (Hukukçuların  Hukuku)  veya
                         Professorenrecht (Hukuk Profesörlerinin Hukuku) olarak tanımlanan böyle bir akade-
                         mik  hukuk  anlayışı,  örf-âdet  hukukundan  bilimsel  olarak  inşa  edilmiş  akademik  bir
                         hukuk anlayışına açık bir geçişi ifade eder:
                                                           14
                            Hukuki önermeleri kendi sistemik bağlamlarında, bir başka ifadeyle birbirlerine bağımlı ve bir-
                            birlerinden türetilebilen hukuki önermeler olarak gözlemlemek, böylece tekil hukuki önermele-
                            rin soyağacını genel ilkelerden en dıştaki filizlerine kadar sunabilmek hukuk biliminin görevi-
                            dir. Bu şekilde, gizli bir biçimde millî hukukun ruhunu gerektiren hukuki ifade türlerine bile bi-
                            linç kazandırılacak ve daha da geliştirileceklerdir ve topluluğun işlemlerindeki ortak hukuki ka-
                            naatin bir parçası olmadıkları gibi, herhangi bir mevzuat eyleminin konusu da olmadıklarından,
                            artık ilk kez bilimsel çıkarımın ürünleri olarak sunulmaktadırlar. Böylece hukuk bilimi, hâliha-
                            zırda var olan hukukun iki kaynağının yanında üçüncü bir kaynak olarak öne çıkmaktadır. Bu

                         12   Pandektenrecht terimi, 1871 yılındaki görkemli birleşmesine kadar küçük beylikler mozaiği şeklin-
                            de bölünmüş olan Almanya’da kabul edilen Roma hukuku normlarını ifade eder. Son derece etkile-
                            yici  Alman  medeni  hukukunun  kodifikasyonu  olan  Bürgerliches Gesetzbuch  (BGB)  1900  yılına
                            kadar yürürlüğe girmemiştir.
                         13   Larenz, Methodenlehre der Rechtswissenschaft, s. 23; Wieacker, Privatrechtsgeschichte der Neu-
                            zeit, s. 373-374.
                         14   “Es ist nun die Aufgabe der Wissenschaft, die Rechtssätze in ihrem systematischen Zusammenhang,
                            als einander bedingende und voneinander abstammende, zu erkennen, um die Genealogie der ein-
                            zelnen bis zu ihrem Prinzip hinauf verfolgen und ebenso von den Ptinzipien bis zu ihren äussersten
                            Sprossen herabsteigen zu können. Bei diesem Geschäft werden Rechtssätze zum Bewuβtsein geb-
                            racht und zutage gefördert werden, die in dem Geist des nationellen Rechts verborgen, weder in der
                            unmittelbaren Überzeugung der Volksglieder und ihren Handlungen noch in den Aussprüchen des
                            Gesetzgebers zur Erscheinung gekommen sind, die also erst als Produkt einer wissenschaftlichen
                            Deduktion sichtbar entstehen. So tritt die Wissenschaft als dritte Rechtsquelle zu den ersten beiden;
                            das Recht, welches durch sie entsteht, ist Recht der Wissenschaft, oder, da es durch die Tätigkeit
                            der Juristen ans Licht gebracht wird, Juristenrecht.” Puchta, Cursus der Institutionen, I, s. 36, alıntı
                            yapılan yer: Larenz, Methodenlehre der Rechtswissenschaft, s. 21. (İtalik vugu sonradan eklenmiş
                            olup, çevirisi bu çalışmanın yazarı tarafından yapılmıştır) - Karşılaştırma için: Wieacker, Privat-
                            rechtsgeschichte der Neuzeit, s. 400-401; karşılaştırma için: Wieacker, Privatrechtsgeschichte der
                            Neuzeit, s. 399: “Puchta’nın Gewohnheitsrecht (Anglo-Sakson Hukuku) (I 1828; II 1837) adlı eseri,
                            Pandektenwissenschaft’ın yolunu milletin ruhundan kaçınılmaz son olan hukukçuların tekeline gö-
                            türür” (yazarın çevirisi); karşılaştırma için: “Puchtas Gewohnheitsrecht (I 1828; II 1837) geht den
                            für  die  Pandektenwissenschaft  unvermeidlichen  Weg  von  Volksgeist  zum  Juristenmonopol  kon-
                            sequent zu Ende.”
   192   193   194   195   196   197   198   199   200   201   202