Page 202 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 202

9.4 Robert S. Summers’ın Hukuki Biçimselliğin Kurucu Unsurları Fikri   187

                                ruyla hâkimin hukuki takdiri üzerinde normatif ve bağlayıcı bir etki yaratmış-
                                ken, hukuki ilkeler ise, toplumun muhtemelen dolambaçlı ama yine de yeterli
                                kurumsal destek ve içeriğe dayalı onayını almakta ve tanımları gereği toplum-
                                sal değerler ve/veya hedeflerle yakından iç içe geçmiş durumda olduğu anla-
                                mında,  bir  hukuki  norm  veya  argümanın  hiyerarşik  veya  hiyerarşik  olmayan
                                                                      33
                                durumuna atıfta bulunarak, derece biçimselliği.
                         (b)  Sistemik biçimsellik: Kelsen’in ve Merkl’in hiyerarşik norm piramidini oluşturması
                            anlamında hukuki kuralların statik ve kapalı sistemik bütünlüğü ya da tanım gereği
                            belirli toplumsal değerler ve/veya hedefler kümesi karşısında açık uçlu olan hukuki
                            ilkelerin gevşek biçimde tanımlanmış bir “sistemi”nden başka bir şey değildir.
                         (c)  Zorunlu biçimsellik: bir hâkimin hukuki takdir yetkisi karşısında hukuk kurallarının
                            güçlü bağlayıcılığı veya bir hâkimin hukuki takdir yetkisi karşısında hukuk kuralla-
                                                                                        34
                            rının, en azından ilk bakışta, daha zayıf, sadece ikna edici nitelikteki gücü.
                         (d)  Yapısal veya  norm-mantıksal  biçimsellik:  hukuk  kurallarında  uygulanabilirliğin
                            veya hukuk kurallarında uygulanabilirlik türü ya da hukuki ilkelerde yaklaşık olarak
                            uygulanabilirliğin birden çok değerli mantığı şeklinde ikili mantık.
                         (e)  Metodolojik  biçimsellik:  toplumsal  değerlere  ve/veya  hedeflere  başvurmanın en
                            azından ilk bakışta göz ardı edildiği hukuk kurallarının semantik odaklı yorumlan-
                            ması veya toplumsal değer yüklü ya da hedefe yönelik unsurlara başvurmanın ge-
                            rekli olduğu hukuki ilkelerin açıkça değer yüklü tartılması ve dengelenmesi.
                         (f)  İfade edici veya mantıksal-dilbilimsel biçimsellik: hukuki norm formülasyonunun
                            semantik özellikleri.
                                   = Deontik biçimsellik: yukarıdaki (a) + (b) + (c) + (d) + (e) + (f).
                         Çeşitli hukuki biçimsellik ilkelerinin toplamı olan (a) - (f), deontik biçimsellik olarak
                         adlandırılabilir.
                            Hukuk kuralları, (öncelikle) yasa koyucu, mahkemeler ve kanunu uygulayan diğer
                         yetkililer gibi kurumsal karar alma makamları tarafından verilen tekil kararlara dayalı
                         hukuki argümanlardır. Hukuk kuralları, yukarıda belirtilen hukuki biçimsellik kategori-
                         lerinin hepsinde ya da çoğunda, yüksek düzeyde hukuki biçimselliği ifade eder ya da en
                         azından ifade edebilir. Buna karşılık, hukuki ilkeler ve diğer değer yüklü hukuk stan-
                         dartları  da  hukuk  camiasında  yeterli  kurumsal  desteğe  ve  onay  duygusuna  dayanan
                         hukuki  argümanlardır.  Hukuki  ilkeler,  ayırt  edilen  hukuki  biçimsellik  kategorilerinin
                         hepsinde veya çoğunda düşük düzeyde hukuki biçimsellik ile donatılmıştır.


                         33   A. J. Merkl’in ve Hans Kelsen’in hukuk sisteminin Stufenbau’su ya da hiyerarşik düzeni hakkında-
                            ki fikri, yüksek derece şekilsellik ölçütünü karşılar. - Summers’ın analizinde, kurucu şekilselliğin
                            bir parçası olarak derece şekilselliği ile sistemik şekilselliğin bir ölçüde kesiştiği görülmektedir.
                         34   Sadece  kurallar, her  ne olursa  olsun,  sonuçları  belirler. Aksi bir  sonuca ulaşıldığında,  kural  terk
                            edilmiş veya değiştirilmiştir. İlkeler bu şekilde işlemez; sonuca ulaştırıcı şekilde olmasa da bir ka-
                            rarı tek yönlü olarak yönlendirirler ve üstün gelmediklerinde zarar görmeksizin varlıklarını sürdü-
                            rürler. Dworkin, Taking Rights Seriously, s. 35. - Benzer şekilde, Dworkin, Taking Rights Serio-
                            usly, s. 26: “‘Hiç kimse kendi kusurundan yararlanamaz’ gibi bir ilkenin, uygulamasını gerekli kı-
                            lacak koşulları ortaya koyduğu bile iddia edilemez. Aksine, bir yönde argüman getiren, ancak belir-
                            li bir kararı zorunlu kılmayan bir nedeni belirtir.”
   197   198   199   200   201   202   203   204   205   206   207