Page 198 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 198

9.2 Hukuki Kavramlara ve Bunların Sistemik İlişkilerine Dayanan Bir Hukukbilim   183

                            şekilde düşünülen hukuk, bilimsel hukuktur ya da hukukçuların çabalarıyla gün ışığına çıkarıl-
                            dığından hukukçuların hukukudur.
                         Puchta’nın bilim insanına yaraşır hukuk kavramsallaştırması, mevzuat ve örf-âdet hu-
                         kukunun  yanında, hukukçuların hukuku (Juristenrecht)  ya  da  hukuk profesörlerinin
                                                                                        15
                         hukuku (Professorenrecht) olarak bilimsel bir hukuk anlayışını geliştirmiştir.  Hukuki
                         yapılanma açısından hukuki kavramsalcılık, sosyal, ekonomik ya da başka türden, açık-
                         ça  değer  yüklü  tüm  hususları  hukuk  alanından  ve  yargıcın  hukuki  takdir  yetkisinden
                         yasaklayan hukuki formalizme sıkı bir bağlılık gerektirmiştir. Hukuki görüngüler artık
                         hukuki kavramlardan ya da hukuki önermelerden oluşan sistemik bir ağ içinde yer ala-
                         cak ve hukukun mantıksal sonuçları bundan çıkartılacaktı. Hukuk tarihinde seçkin bir
                         Alman bilim insanı olan Franz Wieacker’ın dediği gibi:
                                                                      16
                            Belli bir hukuk düzeni, her zaman için bir kapalı kurumlar ve hukuki önermeler sistemidir ve as-
                            lında, kurumlar ve hukuki önermeler tarafından düzenlenen insan yaşamının koşullarının top-
                            lumsal gerçekliğinden bağımsızdır. Bu ön koşullar altında, yine de, bütün hukuki davaları, salt
                            mantıksal bir işlem vasıtasıyla, davayı, (hukuk biliminin ürettiği hukuki kavramlarda da zımnen
                            yer alan) hukuk biliminin ürettiği genel bir hukuki öğretisel ifadenin gerektirdiği varsayımsal bir
                            yargıya temellendirerek, doğru bir şekilde çözmek prensip olarak mümkündür.
                         Puchta’nın  formalizmi,  hâkimin  karar  verme  eylemini,  aksiyomatik-tümdengelimli
                         mantığın ve biçimsel akıl yürütme türlerinin nihai sonucu belirlediği kapalı, boşluksuz
                         bir mantıksal-kavramsal hesaplamaya tabi olacak şekilde yeniden tanımlamıştır.
                            Jerzy Wróblewski’nin yukarıda ayırt edilen üç yargısal karar verme ideolojisi ışığın-
                         da,  Alman kavramcıları (çoğunlukla), hukuki bir davaya tek bir doğru cevap fikri ve
                           17
                         de  Montesquieu’nun  hâkimin,  herhangi  bir  gerçek  hukuki  yorum  yetkisi  olmaksızın
                         “yasanın metnini okuyan ağızdan” başka bir şey olmadığı yönündeki sert iddiası eşli-
                         ğinde, bağlı hukuki karar verme ideolojisini  takip etmeyi amaçlamışlardır.  Hâkim,
                                                              18
                                                                                        19
                         bir  hukuki  ifade  ya  da  hukuki  kavramın  toplumsal  bağlamını  değerlendirmek  üzere
                         herhangi bir hukuki takdir hakkından yoksun, yalnızca pasif bir kapsama alma otomatı

                         15   Ogorek, Richterkönig oder Subsumtionsautomat?, s. 199.
                         16   “Eine gegebene Rechtsordnung is stets ein geschlossenes System von Institutionen und Rechtssät-
                            zen, und zwar unabhangig von der sozialen Realität der durch die Institutionen und Rechtssätze ge-
                            regelten Lebensverhältnisse. Unter dieser Voraussätzung ist es aber prinzipiellt möglich, alle anste-
                            henden Rechtssätze allein durch eine logischer Operation richtig zu entscheiden, welche den Fall
                            unter das hypotetische Urteil subsumiert, das in einem allgemeinen dogmatischen Lehrsatz (und
                            implicite  auch  in  der  rechtswissenschaftlichen  Begriffen)  enthalten  ist.”  Wieacker,  Privatrechts-
                            geschichte der Neuzeit, s. 433. (Bu çalışmanın yazarı tarafından çevrilmiştir.)
                         17   Wróblewski, The Judicial Application of Law (Hukukun Yargısal Uygulaması), s. 265-314.
                         18   Aşağıda tartışılacağı üzere, çoğunlukla, çünkü Alman kavramcılar, hukukta yalnızca katı mantıksal
                            tümdengelimin uygulanması gerekliliğini biraz gevşeterek, belirli koşullar altında hukuki kıyasın
                            kullanılmasını onaylamışlardır.
                         19   “Mais,  si  les  tribunaux  ne  doivent  pas  être  fixes,  les  jugements  doivent  l’être  à  une  telle  point,
                            qu’ils ne soient jamais qu’un texte précis de la loi. (...) Mais les juges de la nation ne sont, comme
                            nous avont dit, que la bouche qui prononce les paroles de la loi; des êtres inanimés qui n’en peuvent
                            modérer ni la force ni la rigueur.” (“Ancak, mahkemelerin sabit olmaması gerekiyorsa, hükümler
                            öyle sabit olmalıdır ki hiçbir zaman kesin bir yasa metninden öteye gitmesinler. (...) Ama milletin
                            yargıçları, dediğimiz gibi, yalnızca yasanın sözlerini söyleyen ağızlardır; ne kuvveti ne de sertliği
                            yumuşatabilen cansız varlıklardır.”) Montesquieu, L’esprit des lois (Kanunların Ruhu Üzerine), s.
                            399-404, [Türkçe çevirisi, çev. Şevki Özbilen, Seçkin Yay. (2014)].
   193   194   195   196   197   198   199   200   201   202   203