Page 204 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 204

9.5 “Der Zweck ist der Schöpfer des ganzen Rechts” - Rudolf von Jhering ve Lon L. Fuller …   189

                         lizm  ile  formalist  olmayan  arasındaki  sınır,  hukukun kurumsal değerlerinin,  ortak
                         amaçlarının ve  toplumsal hedeflerinin  hâkimin  veya  hukuk  bilim  insanının  hukuki
                         takdir yetkisi veya hukuki karar verme sürecine dâhil olmasına izin verilip verilmeyece-
                         ği  ile  tanımlanır.  Hukuki  formalist  için  hukuk,  hukukun  mevzuattaki  ve  diğer  resmî
                         hukuk kaynaklarındaki açık görünümlerinin altında hiçbir gizli öncül, politika gündemi,
                         toplumsal amaç veya kurumsal değer aramaya gerek kalmaması anlamında özerk, kendi
                         kendine  yeten  bir  olgudur.  Formalist  olmayanlar  için,  hukukun,  üzerinde  yükseldiği
                         kurumsal değerler, ortak hedefler ve sosyal amaçlar yapısından kopuk olduğu düşüncesi
                         hiçbir anlam ifade etmemektedir. Formalist olmayanlar için hukuk, amaç yüklü sosyal
                         öncüllerine başvurulmaksızın kavranamayan, doğası gereği değer yüklü, çıkar odaklı bir
                         görüngüdür.
                            Alman kavramsalcılarının (Begriffsjurisprudenz) en ateşli eleştirisi Interessenjurisp-
                         rudenz (menfaatler hukukçuluğu), bir başka deyişle Rudolf von Jhering (1818-1892) ve
                         Philip Heck (1858-1943) tarafından kurulmuş olan, hukuktaki toplumsal menfaatlerin
                                                                                  37
                         ve amaçların analizine dayanan bir hukukbilim akımından doğmuştur.  Von Jhering’in
                         hukukbilimi anlayışı, aydın Alman kavramsalcılığının bir antitezi olarak, tüm hukukun
                         doğası  gereği  çıkar yüklü ve  amaca yönelik  doğasının  altını  çizmiştir.  Sonuç  olarak,
                         hukuk, Puchta’nın hukuki kavramların soyağacı (Genealogie der Begriffe) fikrinde öne
                         sürdüğü  gibi,  mantıksal,  kapalı  ve  boşluksuz  bir  hukuk  kavramları  sisteminde  elde
                         edilmiş değildir. Aksine, hukuk tamamen çıkar yüklü bir toplumsal olgudur. Rudolf von
                         Jhering’in  1877  yılında  Der Zweck im Recht (Hukukta Amaç)  adlı  tezinin  sloganına
                         koyduğu gibi, Der Zweck ist der Schöpfer des ganzen Rechts - “[toplumsal] amaç, tüm
                         hukukun belirleyicisidir”.
                                              38
                            1950’lerde, hukuki anlamlandırma ve yorumlama öncüllerine ilişkin H. L. A. Hart
                         ile girdiği tartışmada Lon L. Fuller, hukukun doğası gereği çıkar yüklü, amaca yönelik
                         ve değere bağlı niteliğine dair benzer fikirleri dile getirmiştir. Hart’a göre, bu tür kav-
                         ramları içeren dil bilimsel kavramlar ve hukuk kuralları, kavramın veya kuralın seman-
                         tik anlam-içeriğinin net bir şekilde açık olduğu bir çekirdek öze ve kuralın birkaç farklı
                                                                                   39
                         yorumunun  eşit  derecede  mümkün  olduğu  bir  gölgeli alana  sahiptir. Makkonen’in
                         yukarıdaki sınıflandırması açısından, Hart’ın hukuki semantiği, sırasıyla hukuki karar
                         vermenin eşbiçimli ve semantik olarak belirsiz durumlarıyla eşleşir.
                            Hart’a göre, hukuki yorumlama, eldeki hukuk kuralı için öz/gölge ayrımının onay-
                         landığı semantik bir işlemdir. Özde, kuralın anlam-içeriği daha fazla uzatmaksızın net
                         bir şekilde açıktır; gölgede ise, anlam-içeriğinin hukuki yorumlama ile aydınlatılması ve
                         açıklanması gerekir. Bu durumda bile, kuralın asıl amacına başvurulmasına gerek yok-
                         tur, ancak semantik yaklaşım işe yarayacaktır. Konuyla ilgili herhangi bir hukuki kural
                         bulunmuyorsa, hâkimin, anayasadan ve iç hukuka etkisi olan uluslararası antlaşmalar-
                         dan  kaynaklananlar  dışındaki  kısıtlamalardan  bağımsız  olarak,  “küçük  çaplı  bir  yasa

                         37   von  Jhering’in  Interessenjurisprudence’si  ile  ilgili  olarak;  Wieacker,  Privatrechtsgeschichte der
                            Neuzeit, s. 574-578; Larenz, Methodenlehre der Rechtswissenschaft, s. 49-58, 119-125. Interessen-
                            jurisprudence  ile  ilgili  temel  metinler,  Ellscheid  and  Hassemer  (ed.),  Interessenjurisprudence’de
                            sunulmuştur.
                         38   von Jhering, Der Zweck im Recht, I, s. I.
                         39   Hart, The Concept of Law (Hukuk Kavramı) (1961), s. 123-124.
   199   200   201   202   203   204   205   206   207   208   209