Page 208 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 208
Bölüm 10
Doğal Hukuk Felsefesi: Toplumsal Adalete ve
Toplumdaki Siyasi Ahlaka Tabi Olan Hukuk
10.1 Doğal Hukuk Felsefesinin Gelişimi
10.1 Doğal Hukuk Felsefesinin Gelişimi
Analitik hukuki pozitivizm, John Austin’in belirttiği üzere, hukukun biçimsel geçerliliği
ile ahlaki eleştirisi ya da erdemi ile erdemsizliği arasında keskin bir ayrım yapmayı
1
amaçlamaktadır. Hukuk sistemi, egemen hükümdar tarafından parlamentoda yasalaş-
tırma ve hukukun diğer kurumsal kaynakları şeklinde yayımlanan biçimsel olarak geçer-
li hukuk kurallarından oluşurken, farklı olgu dizilimleri ile ilgili olarak hukukun içeriği-
ni egemen yasa koyucunun niyetine göre belirlemek ise hukuk mesleğinin bir görevidir.
Hukukun eleştirilmesine ilişkin her türlü değer yüklü yargı, üzerinde düşünmeleri için
(ancak teknik hukuki analizde değil) ahlak felsefesi, dinî çalışmalar, siyaset felsefesi ve
doğal hukuk felsefesi ile uğraşanlara bırakılması gerekiyordu. Benzer şekilde, analitik
2
hukuki realizm, mahkemelerin ve diğer yetkililerin etkin korumasından yararlanan hu-
kuki haklara ve hukuki yükümlülüklere atıfta bulunarak, hukuku, mahkemeleri ve diğer
yetkililerin vardığı tekil kararların bütünü olarak görmektedir. Hukuk, buna göre hem
pozitivistler hem de realistler için toplumsal değer ya da ideal değil, toplumsal olgudur.
Doğal hukuk felsefesi, kendisini hem hukuki pozitivizmden hem de hukuki realizm-
den uzaklaştırmayı amaçlar. Hukuku, (mutlak) dinî, toplumsal veya siyasi adalet ölçüt-
lerine bağlı olarak tanımlar. Hukuk kavramı bu şekilde tanımlandığında, hukukun geçer-
liliği ve ahlaki değeri ile ilgili her türlü soru derinden iç içe geçmiştir.
Doğal hukuk felsefesi, mantıksal-kavramsal olarak pozitif hukuktan önce var olan
hukukun, pozitif olmayan, a priori niteliklerine ve yasa koyucunun ya da mahkemelerin
kurumsal irade oluşumu pahasına hukukun değer yüklü, ahlaka bağlı niteliklerine vurgu
yaparken, modern hukuk düşüncesindeki diğer iki ekol ile benzerlik taşımaktadır. Birin-
1 “Kanunun varlığı bir şeydir; onun değeri ya da değersizliği başka bir şeydir. Var olduğu ya da
olmadığı bir sorgulamadır; kabul edilen bir standarda uygun olduğu ya da olmadığı ise farklı bir
sorgulamadır. Fiilen var olan bir kanun, sevmiyor olsak da ya da tasvip ettiğimizi veya etmediğimi-
zi düzenlediğimiz metinden farklılık gösterse de bir kanundur.” Austin, The Province of Jurispru-
dence Determined (Hukukun Belirlenmiş Alanı) [Türkçe çevirisi, çev. Ülker Yükselbaba, Saim
Üye, Umut Koloş, Tekin Yay. (2015)], s. 157.
2 Kelsen, Reine Rechtslehre (1960), s. 1 ve devamı.