Page 188 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 188
4.4 Hukuki Muhakeme Neden Rasyonel Olmalıdır? 169
minde olmalıdır. Gerçekten de bu kavramların anlamı muhakeme ile olan bağlantısını
yitirirse, pratik ve dolayısıyla bağlantılı yeni kavramlar yaratılmak zorundadır. Bu kav-
ramlar rasyonelliği ön varsaydığından, hukuki muhakemenin rasyonel olması gerekir.
4.4.7 Pratik İfadeler Neden Yüksek Düzeyde Tutarlı Olmalıdır? Bazı
Ampirik ve Teknik Nedenler
Esas/destekleyici rasyonelliğin kavramsal nedenlerine, başka bir anlatımla pratik ifade-
lerin yüksek düzeyde tutarlılığına ek olarak, aşağıdaki ampirik ve teknik nedenler de
belirtilebilir.
1. İnsanlar genellikle pratik ifadeleri tutarlı sistemler içerisinde düzenlerler; özellikle,
herkes, sıklıkla pratik ifadeleri nedenlerle destekler. Elbette, tutarlılık ölçütlerini
yüksek düzeyde karşılayan bir dizi norm ve/veya değer ifadesi, duygusal olarak red-
dedilebilir. Ancak çoğu insan, tutarlı sistemleri onaylama eğilimine sahiptir. Bu eği-
limin genetik olarak mı yoksa sadece sosyal olarak mı belirlendiği sorusunu atlıyo-
rum. Genetik olarak belirlendiği dikkate alınırsa, insan doğasının rasyonel olduğunu
söylemek mümkündür. Sosyal olarak belirlendiği dikkate alınırsa, en azından mo-
dern insanın rasyonel olarak, diğer bir deyişle tutarlı bir şekilde düşünmeye yatkın
olduğu söylenebilir. Her iki durumda da bu eğilim biyolojik ve/veya sosyal evrimle
açıklanabilir.
Herkes yanılabilir mi? Ortak bir pratiğe başvurarak yapılan bu gerekçelendirme,
Alexy’nin bakış açısı anlamında bir tür ampirik gerekçelendirme oluşturur (karşılaştır-
ma için: 1989, 182 ve devamı).
2. Alexy’nin bakış açısı anlamında teknik, (teleolojik, amaca yönelik) bir gerekçe de
sunulabilir (karşılaştırma için: 1989, 181-2). Pratik ifadeleri tutarlı bir sistem içeri-
sinde düzenlemek, bu yüzden aşağıdaki nedenlerle önemlidir.
a) Tutarlılık, fikirlerimizi istikrarlı hâle getirir. Her şeyden önce, tutarlılık kavramı-
nın kendisi, diğer koşullar aynı kalmak üzere, belirli bir durumda mevcut olan en
tutarlı kuramın en istikrarlı kuram olduğu anlamına gelir. En az iki tutarlılık ölçü-
tü zamansal bir boyutu, söz konusu kuramın kapsamının genişliğini ve kavramla-
rın genelliğini içerir. Diğer koşullar aynı kalmak üzere, genel kavramlar, zaman
içinde değişmeyen veya en azından uzun bir süreye yayılan bir durumlar sınıfına
uygulanabilir. Tutarlılık ve istikrar arasındaki bir diğer bağlantı da şudur. Diğer
koşullar aynı kalmak üzere, daha tutarlı bir norm veya değer sistemi, aralarında
daha fazla sayıda ifade ve bağlantı içerir. Bu, bir bireyin böyle bir sistemi red-
detmesinin izole bir ifadeyi reddetmesinden daha zor olduğu hipotezini akla yat-
kın hâle getirir. Tutarlılığın artması, böylelikle istikrarın artmasını sağlar.
Kişi pratik görüşlerini istikrarlı hâle getirmeyi amaçlıyorsa, pratik görüşlerini tutarlı
bir sistem hâlinde düzenleme eğilimine sahip olmalıdır.
b) Çeşitli bireyler daha sonra sistemlerini karşılaştırabilir ve bunların birbirine ne
kadar benzediğini tam olarak belirtebilir. Bütün sistemlerin kapsamlı bir benzer-
liği, tek bir pratik ifadeye ilişkin benzerlikten daha uzun süre dayanma eğilimin-