Page 207 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 207

188                                               5. Yürürlükteki Hukuk Nedir?

                            Tanıma kuralı, Kelsen’in Temel Normuna benzer. Elbette Hart, aşağıdakileri iddia
                         etmiştir: “Bir tanıma kuralının var olup olmadığı ve içeriğinin ne olduğu [...] karmaşık
                         olsa da ampirik bir olgusal gerçek sorusu olarak kabul edilmektedir. Normalde, sistem
                         içerisinde  faaliyet  gösteren  bir  hukukçunun  belirli  bir  kuralın  geçerli  olduğunu  iddia
                         ettiğinde, [...] tanıma kuralının sistemin kabul edilen tanıma kuralı olarak var olduğu
                         gerçeğini açıkça belirtmemekle birlikte, üstü kapalı olarak ön varsaydığı [...] doğrudur.
                         Kelsen’in temel normu [...] “doğru varsayılmış nihai kural” olarak sınıflandıran termi-
                         nolojisi, bu kitapta vurgulanan nokta [...], olan “herhangi bir hukuk sisteminde hukuki
                         geçerlilik ölçütlerinin ne olduğu” sorusunun bir olgusal gerçek sorusu olduğu hususunu
                         gizlemektedir (Hart 1961, 245). Ancak Hart, hukukçuların hukuku içsel bir bakış açısıy-
                         la anladıklarını “ve bunun, hukuku uyulması gereken bir standartlar bütünü olarak gören
                         bir bakış açısı olduğunu” da iddia etmiştir. “Yasal haklar, yükümlülükler, geçerlilik vb.
                         ile  ilgili  önermeleri  takip  etmemekte,  ne  yapılması  gerektiğine  ilişkin  sonuçları  ifade
                         etmemekte midir?” Peki hukukçu sadece olgusal gerçekleri inceliyorsa ve Temel Nor-
                         mu varsaymıyorsa bu nasıl olabilir?

                            Aynı  zamanda,  Hart’ın  “olgusal  gerçek  sorusu”  Kelsen’in  kuramında  da  aynıdır.
                         Hukukçuların Temel Normu varsaydığı bir olgusal gerçektir. Başka bir deyişle, hukuk-
                         çuların  dili  kullanmaları  ve  muhakeme,  karar  verme  vb.  pratiklerinin  (1)  anayasayı
                         geçerli kabul etme eğiliminde olduklarını ve (2) “yürürlükteki hukuk” kelimesini “kişi-
                         nin uyması gerekli olduğu kanun” olarak anladıklarını gösterdiği bir gerçektir.
                            Belki de tek fark budur. Temel Norm, tam olarak tüm hukukçuların ön varsaydığı
                         şeyi ifade etmektedir. Ön varsayım bu nedenle soyut ve şeklidir. Her zaman aynı içeriğe
                         sahiptir. Bu bağlamda, içeriği ne olursa olsun anayasaya uyulması gereklidir. Öte yan-
                         dan  Hart,  “tanıma  kuralına”  bir  hukuk  düzeninden  diğerine  değişiklik  gösterebilecek
                         daha zengin bir içerik verme eğilimindedir. Ancak bu, Hart’ın kuramını Summers tara-
                         fından dile getirilen şu itiraza açık hâle getirmektedir: “Hart, modern bir hukuk sistemi-
                         nin  ‘temellerinde’  yürürlükteki  hukukun  tüm  ölçütlerini  belirleyen  kabul  edilmiş  bir
                         tanıma kuralı (veya bu tür birkaç kural) bulunduğunu iddia etmektedir. Bu, gerçek gö-
                         rüngüyü  fazla  basite  indirgemektedir.  Bunun  yerine,  birçok  belirli  geçerlilik  testi  ile
                         karşılaşırız” (Summers 1985, 71) ve bunlar “akışkan ve değişkendir” (a.g.e., 75); karşı-
                         laştırma için: aşağıdaki bölüm 5.8.
                            Hart’ın kuramı, aynı zamanda Kelsen’in hukuk ve ahlakın ayrılmasına ilişkin görüş-
                         lerine de benzerlik göstermektedir.
                            Bununla birlikte, Hart’ın aşağıdaki fikirleri daha özgündür. Herhangi bir ahlaki kural
                         aşağıdaki özelliklere sahiptir: 1) Çok önemli bir şey olarak kabul edilir. 2) Kendiliğin-
                         den evrimleşmiştir ve iradi olarak yasalaştırılmak suretiyle oluşturulamaz veya değişti-
                         rilemez.  3)  Ahlaki  suçlamayı,  suçlanan  kişinin  niyetine  veya  ihmaline  bağlı  kılar.  4)
                         Son olarak, zor kullanarak değil, ahlaka aykırı eylemlerin eleştirilmesi yoluyla yaptırı-
                         ma tabi tutulur. Hart ayrıca genel olarak kabul edilen ahlak ile bireyin eleştirel ahlakı
                         arasında bir ayrım yapmıştır. Bireyin eleştirel ahlakı “biri rasyonellik ve diğeri genellik
                         olmak üzere iki şeklî koşulu karşılamalıdır”. genel olarak kabul edilen ahlak ise bazı
                         durumlarda bunu karşılamayabilir. Böylelikle bireyin eleştirel ahlakı, genel olarak kabul
                         edilen ahlakı eleştirmek için temel oluşturabilir. Eleştirel ahlakın ayrıca “bireyin başka-
                         larıyla  paylaşmak  ya  da  başkalarına  yönelik  eleştirilerin  bir  kaynağı  olarak  görmek
   202   203   204   205   206   207   208   209   210   211   212