Page 210 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 210

5.3 Hukuk ve Ahlak - Hukuki Pozitivizm                              191

                         nedenle kanun, ilkeler bağlamında kesin olmalıdır. Başka bir deyişle, Dworkin neredey-
                         se tüm hukuki normların, sözsel olarak belirsiz olsalar da bağlamsal olarak kesin oldu-
                         ğunu iddia etmektedir; karşılaştırma için: aşağıdaki bölüm 5.9.3.
                            Doğru,  kanaatime  göre  Hart  ve  Dworkin’in  görüşlerinin  arasında  bir  yerdedir.
                         Dworkin,  yalnızca  yasalaştırılmış  kuralların  değil  aynı  zamanda  çıkarılan  yasanın  ve
                         kişinin kendi ahlaki değerlendirmelerinin tartılmasını ve dengelenmesini içeren tutarlı
                         düşünmenin sonuçlarının da hâkim için bağlayıcı olduğu konusunda haklıdır. Öte yan-
                         dan Hart, böyle bir rasyonel tartma ve dengeleme eyleminin tüm zorlu hukuki sorular
                         için tek doğru yanıtı üretemeyeceği konusunda haklıdır. Er ya da geç takdir kullanılması
                         gereklidir. Bunun temel nedeni, tartma ve dengelemenin nihayetinde kişinin iradesine
                         ve  duygularına  bağlı  olmasıdır;  karşılaştırma  için:  yukarıdaki  bölüm  2.4.5.  Bununla
                         birlikte,  duyguların  rolü  sınırlıdır.  Yüksek  düzeyde  tutarlı  norm  ve  değer  sistemleri
                         arasındaki bir seçimde belirleyici olabilirler, ancak belirli davalara yönelik rastgele bir
                         dizi tutarsız çözüme gerekçe oluşturamazlar.
                            Başka bir deyişle, Hart’ın kuramı hukukta pratik muhakemenin rasyonelliği ön doğ-
                         rusunu  önemsizleştirir.  “Resmî  seçim”  yapmak  için  “hukuk  oluşturma  gücüne”  sahip
                         olan bir hâkim, muhakemenin bağlarından ziyade ahlaki sezgilerini takip etmeyi daha
                         kolay bulabilir. Bu durum, aynı zamanda hukukun değişmezlik derecesini de düşürecek-
                         tir.
                            Hart kesinlikle bir hukuki pozitivist olsa da bu sunumu, onun doğal hukuk kuramının
                         kısa bir tartışmasıyla bitirmek istiyorum (Hart 1961, 189 ve devamı). Hart, aslında ha-
                         yatta kalma bir amaç olarak kabul edildiğinde hem hukukun hem de ahlakın aşağıdaki
                         “asgari  doğal  hukuk  içeriğine”  sahip  olması  gerektiği  sonucuna  varmak  için  önemli
                         nedenlerin  bulunduğunu  kabul  etmektedir.  (a)  İnsan  savunmasızlığı,  “Öldürmeyecek-
                         sin” normunun bir nedenidir. (b) İnsanların yaklaşık eşitliği, “hem hukuki hem de ahlaki
                         yükümlülüğün  temeli  olan  bir  karşılıklı  hoşgörü  ve  uzlaşma  sisteminin  gerekliliğini
                         açıkça  ortaya  koymaktadır”.  (c)  İnsanların  sınırlı  fedakarlığı,  melekler  ve  şeytanlar
                         arasındaki bir ara  konumda bulundukları  gerçeği hem kuralların gerekliliğini  hem de
                         bunların etkin olması beklentisini ortaya çıkarmaktadır. (d) Sınırlı kaynaklar mülkiyet
                         kurumuna  gerekçe  oluşturmaktadır  (“mutlaka  bireysel  mülkiyet  olmasa  dahi”;  Hart
                         1961, 192). (e) Sınırlı anlayış ve irade gücü, yaptırımın gerekliliğine yol açmaktadır.
                            Bir  pozitivist  bu  tür  sorunları  tartışmayı  gerekli  bulduğunda,  bu  pozitivist  ceketin
                         hukukçu bedeni için fazla dar olduğunu göstermez mi?


                         5.3.3 Kurumsalcı Hukuki Pozitivizm


                         Neil MacCormick ve Ota Weinberger, Hukuki Pozitivizmin daha ılımlı bir versiyonunu
                         geliştirmişlerdir. MacCormick’in “kökleri” Hart’ı içerirken, Weinberger’in çıkış nokta-
                         ları Kelsen’e daha yakın olsa da kuramları ortak bir kitap yayımlamalarını sağlayacak
                         ölçüde birbirine benzerlik göstermektedir.
                            Anscombe ve Searle’ün kurumsal olgusal gerçekler kuramı, her iki kuramcı için de
                         önemli bir ilham kaynağı olmuştur (karşılaştırma için: Anscombe 1958, 69-72 ve Searle
                         1969, 50-53; karşılaştırma için: MacCormick ve Weinberger 1986, 9 ve devamı). Ku-
   205   206   207   208   209   210   211   212   213   214   215