Page 96 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 96

2.5 Ahlaki Kuramlarda Tartmanın Rolüne İlişkin Bazı Örnekler         77

                            inanmak mantıksal olarak tutarsız değildir. Peki belirli bir eylemin lehinde ve aley-
                            hinde olan tüm önemli nedenlerin dikkate alındığı nasıl bilinebilir? Bilinmeyen her-
                            hangi bir karşı argümanın daha ağır basmadığı nasıl bilinebilir? Başka bir deyişle,
                            söz konusu ahlaki muhakemenin nihai varsayımının doğru olduğu nasıl bilinebilir?
                            İnsanoğlunun  bilgisinin  kısıtlı  olması  ve  özgür  irade  gibi  etkenler  nedeniyle,  kişi
                            yalnızca Muhakeme ile objektif (duygusal ön yargılardan azade) olarak ve aynı za-
                            manda kesin bir şekilde söz konusu inançları gerekçelendiremez.
                            Yukarıda geliştirilen kuram, bilişselciliğin ve bilişselci olmayancılığın bir sentezidir.
                         Bilişselciler, diğer şeylerin yanı sıra, ilk bakışta pratik bir ifadenin bazı kuramsal öner-
                         melerden türetilebileceği konusunda haklıdırlar. Bazı kuramsal önermelerin pratik ifa-
                         delerden  çıkarıldığı  konusunda  da  haklıdırlar.  Öte  yandan,  bilişselci  olmayanlar  her
                         yönüyle düşünülmüş pratik bir ifadenin yalnızca kuramsal önermelerden oluşan bir dizi
                         öncülden  çıkarılamayacağına  haklı  olarak  işaret  etmektedir.  Pratik  bir  ifade,  sadece
                         olgusal gerçeklerle değil aynı zamanda eylem, irade ve duygularla da ilgilidir. Dolayı-
                         sıyla pratik bir ifade hem kuramsal hem de pratik bir anlama sahiptir. Eğer kişi bunlar-
                         dan birini veya diğerini görüyor ama ikisini aynı anda görmüyorsa, deyim yerindeyse
                         tek gözlü veya yarı kör demektir.



                         2.5  Ahlaki Kuramlarda Tartmanın Rolüne İlişkin Bazı Örnekler

                         2.5 Ahlaki Kuramlarda Tartmanın Rolüne İlişkin Bazı Örnekler
                         2.5.1 Giriş Açıklamaları

                         Tartma ve dengeleme, tüm ahlaki bağlamlarda önemli bir rol oynar. Şimdi daha ayrıntılı
                         örnek vermek istiyorum. Aslında bazı örnekler hâlihazırda tartışılmıştı. Bölüm 1.4.1’de,
                         hukuki güvenlik kavramının, hukuki kararların ve diğer ahlaki hususların öngörülebilir-
                         liğinin  tartılmasını  ve  dengelenmesini  gerektirdiğine  işaret  etmiştim.  Bölüm  1.4.2  ise
                         çeşitli demokrasi ölçütlerinin tartılması ve dengelenmesi ile ilgilidir. Bununla birlikte,
                         daha çok örnek verilmesi, durumu daha fazla netleştirecektir.


                         2.5.2 Tercihlerin Tartılması: Hare’in Faydacılığı

                         R.M. Hare’in kuramı, Bentham ve Mill gibi düşünürler de dâhil olmak üzere köklü bir
                         İngiliz faydacılık geleneğinin bir devamı olsa da dikkate değer bir özgünlük göstermek-
                         tedir. Hare, kuramını ahlaki dilin bir analiziyle desteklemektedir. Ahlaki yargıların 1)
                         ağır basan, 2) evrenselleştirilebilir ve 3) kural koyucu olduğunu varsayar.
                            Ahlaki yargılar bu nedenle diğer değerlendirici yargılardan ağır basar. Ahlaki bir il-
                         keyi izleyen bir eylem, örneğin estetik bir ilkeyi ihlal ediyorsa, kişi ahlaki ilkeyi takip
                         etmelidir. Hare, aşağıdaki örneği vermektedir. Hare’in karısının üniversitedeki odasında
                         bulunan kızıl renkli kanepenin üzerine koyması için kendisine mora çalan kırmızı ren-
                         ginde bir yastık verdiğini varsayalım. Estetik ilke, bu tür bir renk kombinasyonundan
                         kaçınılması gerektiğini söyler. Ahlaki bir ilke ise kişinin karısının duygularını incitme-
                         mesi gerektiğini belirtir. Ahlaki ilke, estetikten ağır basar ve bu nedenle Hare’in hedi-
                         yeyi kabul etmesi gereklidir (Hare 1981, 55).
   91   92   93   94   95   96   97   98   99   100   101