Page 100 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 100
2.5 Ahlaki Kuramlarda Tartmanın Rolüne İlişkin Bazı Örnekler 81
Bunu söyleyebilmek için insan doğası hakkında da varsayımlarda bulunmak gerek-
mektedir. Ancak Hare, belki de bu tür varsayımlar olmaksızın hiçbir genel ahlak kura-
mının düşünülemeyeceği yanıtını verebilirdi. Bilinen bir başka itiraz ise farklı kişilerin
en azından bazı tercihlerinin birbiriyle kıyaslanamaz olmasıdır. Hiç kimse, bir kişinin
tatmin edilmesini diğerlerinin gördüğü zarar için yeterli bir karşılık olarak görme hak-
kına sahip değildir. Bazı durumlarda, itiraz çok akla yatkındır. Bir kişi, diğer beş kişiyi
kurtarmak için kesinlikle John’u öldürmemeli ve organlarını nakletmemelidir. Bununla
birlikte, diğer durumlarda faydacı bakış açılarının hâkim olduğu görülmektedir. Milyon-
larca kurbanın olduğu bir nükleer soykırımı önleyecekse, birinin John’u öldürebileceği-
ni varsaymak akla yatkındır. Hangi durumların hangi sınıfa girdiğini belirtmek için
çeşitli hususların tartılması ve dengelenmesi gerekir. Şüphesiz Hare bir baş meleğin
böyle bir tartma eylemini gerçekleştirebileceğine işaret ederdi.
Öte yandan eleştirenler, Hare’in, öncelikle insanların iyi olduğu ve daha sonra baş
meleğin farklı kişilerin tercihlerini düzgün bir şekilde tartabileceği gibi bilmesi müm-
kün olmayan konularda varsayımda bulunduğunu söyleyebilir.
Ayrıca Hare, baş meleğin John ve Peter’ın tercihlerini kendi tercihleriymiş gibi düz-
gün bir şekilde tartacağını ve dengeleyeceğini ve ardından örneğin özgürlük tercihinin
güvenlik tercihinden daha ağır bastığını kesin bir şekilde belirteceğini örtülü olarak
varsaymaktadır. Ancak kişi böyle bir tartma ve dengelemeyi objektif olarak doğru ve
bütünüyle rasyonel bir şekilde yapabilir mi? Bir tartma ve dengeleme eylemi nihayetin-
de kişinin iradesine, hislerine ve duygularına dayanır (karşılaştırma için: yukarıdaki
bölüm 2.4.5). Belki de farklı iradeleri ve farklı duyguları olan farklı baş melekler olabi-
lir.
Hare, “H iyi bir eylemdir” ifadesinin “H, diğer insanların tercihlerine yönelik gerçek
(uyumlu ve evrenselleştirilebilir) bir sisteme karşılık gelir” ifadesine eş değer olduğu
varsayımında bulunsaydı, kuramı bilişselci veya daha kesin bir şekilde ifade etmek
gerekirse doğalcı olurdu. Ama böyle bir varsayımda bulunmamıştır. Kuramı, başka bir
şeyi yani ilk ifadenin “H, hem diğer kişilerin hem de kişinin kendi tercihlerinin tartılma-
sı ve dengelenmesi yoluyla elde edilen gerçek (uyumlu ve evrenselleştirilebilir) bir
sisteme karşılık gelir” ifadesine eş değer olduğuna işaret etmektedir. Bu ifade kuramsal
değildir çünkü kişinin nihai olarak iradesine, duygularına ve hislerine bağlı olarak tart-
ma eylemini ifade eder.
Bu nedenle Hare’in kuramı hem kuramsal hem de pratik bir anlama sahiptir; bunlar-
dan birincisi iyilik ve diğer kişinin tercihleri arasındaki bağlantıyla ilgili, ikincisi ise
kişinin kendi tercihleri ile diğerlerinin tercihleri arasındaki tartma ve dengelemenin
tartışılan rolüne bağlıdır.
2.5.3 Tartma Uygulamaları: MacIntyre’ın Erdem Kuramı
Alasdair MacIntyre’ın kuramının (MacIntyre 1981) ana fikri, ahlaki iyinin analitik
olarak erdemle ilişkili olduğudur. Bu fikri, Aristo’dan almıştır. Bir atın erdemi, onu iyi
koşan, binicisini iyi taşıyan ve düşmana karşı konumunu iyi koruyan, iyi bir at yapar
(Aristo, 1105b; karşılaştırma için: Marc-Wogau 1970, cilt 1, 217). Aynı şekilde, bir