Page 102 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 102
HUKUKİ ARGÜMANTASYON TEORİSİ
gerektirdiği her türlü çıkar kısıtlamasını, kendisini ilgilendirse dahi kabul
etmeye hazır olmalıdır. Burada “kabul etmek”, “ahlaken hakkı olarak ka-
bul etmek” anlamına gelir.
4. Son olarak, Hare’in ahlaki söylemi ampirik bilimlerle eşit düzeyde
olan rasyonel bir faaliyet olarak kavradığını vurgulamak mümkündür.
3.3. Toulmin’in Teorisi
Hare gibi Toulmin de ahlaki argümanların en iyi halde psikolojik
bir mesele olduğu görüşüne karşı çıkmaktadır. Bunu yaparken, Steven-
son’ın bir G nedeninin normatif bir N ifadesiyle ilişki kurmasıyla doğ-
205
rudan bağlantılandırır. Toulmin’in temel sorusu şu şekildedir: “Be-
lirli bir olgular kümesini R, belirli bir etik sonuç E, için iyi bir neden
yapan şey nedir?” 206 Toulmin’in bu soruya yanıtı, mantıksal ve bilimsel
çıkarım kurallarına (Toulmin bunlardan tümevarımsal akıl yürütme ku-
rallarını anlar) ek olarak, “etik argümanlara özgü (peculiar to ethical
arguments)” olan çıkarım kuralları olduğu tezidir. Bu çıkarım kuralları,
olgusal nedenlerden (G) normatif bir sonuca (N) varmayı sağlar. Toul-
min, bu türden çıkarımlara “değerlendirici mantıksal çıkarımlar” adını
207
verir.
3.3.1. Etiğin İşlevi
Çıkarım kurallarını – ya da başka bir deyişle – iyi nedenler için kri-
terleri bulmak amacıyla Toulmin, Wittgenstein’ın dilin çeşitli amaçlar
208
için kullanılan bir araç olduğu fikrine başvurur. Kelimelerin işlevleri,
betimlemelerden kafiye oyunlarına kadar uzanmaktadır. Kelimelerin
205 Bkz. yukarıda S. 62 vd.
206 St. E. Toulmin, An Examination of the Place of Reason in Ethics, Cambridge
1950, S. 4. Yukarıda S.59’da belirtilen nedenlerle bu çalışmada “R” ve “E” harf-
leri yerine, “G” ve “N” harfleri kullanılmıştır.
207 St. E. Toulmin., a.g.e., S. 38, ayrıca S. 3, S. 56.
208 L. Wittgenstein, Philosophische Untersuchungen, § 11. “Bir alet kutusundaki
aletleri düşünün: Kutuda bir çekiç, bir pense, bir testere, bir tornavida, bir posta
çubuğu, bir tutkal kabı, tutkal, çiviler ve vidalar var. – Bu nesnelerin işlevleri ne
kadar farklıysa, kelimelerin işlevleri de bir o kadar farklıdır.”
100