Page 105 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 105

BAŞLICA PRATİK SÖYLEM TEORİLERİ

                        ikincisinde ise eylemin sonuçları belirtilerek sağlanır. İlk biçim deon-
                                                      223
                        tolojik, ikincisi ise teleolojiktir.  İkinci biçim, etiğin kaçınılabilir olan
                        acılardan kaçınma amacına doğrudan hizmet eder. Birinci biçimde bu,
                        ancak bir toplumda geçerli olan ahlaki normların, kaçınılabilir olan acı-
                        lardan kaçınacak şekilde insanların ortak yaşamalarını düzenlediği öl-
                        çüde geçerlidir. Toulmin, bunun genelde böyle olduğunu düşünür. 224

                            İlk argüman biçimi, ahlaki argümantasyonu mevcut ahlaki norm-
                        lara bağlar. İkinci argümantasyon biçimi ise ahlaki argümantasyonun
                        önemli bir işlevinin gerçekleşmesine hizmet eder. Bu önemli işlev, ah-
                        laki sistemleri yeni koşullara uyarlamakla ve kaçınılabilir olan acılar-
                        dan kaçınma hedefine bu sistemleri yaklaştırmakla yerine getirilir. Ah-
                        laki argümantasyon böylelikle bir yandan mevcut koşullarla bağlantılı
                        hale gelir. Diğer yandan toplumsal bir ideali, “Mevcut kaynaklar ve
                        bilgi birikimi dahilinde hiçbir acı veya hayal kırıklığına müsamaha gös-
                                 225
                        terilmez”,  yerine getirir.
                            Ahlaki argümantasyonun her iki düzeyi de bu iki argümantasyon
                        biçimden ayrıştırılmalıdır. Birinci düzey, bireysel eylemlerin meşrulaş-
                        tırılmasıyla; ikinci düzey, ahlaki kuralların meşrulaştırılmasıyla ilgili-
                                                                                         226
                        dir. Bireysel eylemlerin meşrulaştırılması ilk biçimde gerçekleşir.
                        İkinci biçim ise ancak iki kuralın çatışması ya da toplumunda geçerli
                        olan kurallardan hiçbirinin konuşmacı için uygulanabilir olmaması du-
                                              227
                        rumunda devreye girer.  Öte yandan, ahlaki kuralları meşrulaştırmayı
                                                          228
                        yalnızca ikinci biçim gerçekleştirir.

                        223   Bu kavram için bkz. W. K. Frankena, Analytische Ethik, München 1972, S. 32
                            vd.; C. D. Broad, Five Types of Ethical Theory, London 1930, S. 206 vd.
                        224   St. E. Toulmin, a.g.e., S. 136, S. 223.
                        225   St. E. Toulmin, a.g.e., S. 223.
                        226   St. E. Toulmin, a.g.e., S. 145 vd.
                        227   St. E. Toulmin, a.g.e., S. 146 vd.
                        228   St. E. Toulmin, a.g.e., S. 148 vd. Toulmin’in ahlaki argümantasyon görüşü, bu
                            nedenle, kural faydacılığının bir türü olarak tanımlanabilir. Faydacılığın bu türü-
                            nün özelliği, bireysel eylemlerin doğrudan sonuçlarına göre değerlendirmemesi-
                            dir (eylem faydacılığı). Bireysel eylemler, daha çok, kurallara göre ve yalnızca
                            bu kuralların sonuçları bakımından değerlendirilir. Kural faydacılığı için bkz. J.

                                                                                        103
   100   101   102   103   104   105   106   107   108   109   110